 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 1999/12-1003
K : 1999/1017
Tarih : 01.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "Şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11.İcra Tetkik Merci Hakimliğince şikayetin kabulüne dair verilen 8.2.1999 gün ve 1999/76-25 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 7.4.1999 gün ve 1999/3833-4357 sayılı ilamı ile (...Borçlunun üçüncü kişilerdeki (bankadaki alacağı-mevduatı İİK.nun 106/2.maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline, yani bankaya gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı icra dairesinde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. Bu işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı haczedilmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK.nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart değildir. İİK.nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Borçlunun bankada mevduatı varsa bankaya gönderilen haciz yazısı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup borçlunun mevduatı haczedilmiş sayılır. Haciz tebliğ yazısını alan banka artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece icra dairesine ödemede bulunabilir. Borçlunun bankaya mevduatı yok yada borca yeterli değil ise, işte o zaman haciz yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi arasındaki özellik ortaya çıkar.
Bir başka deyişle bankada mevduatın bulunmaması halinde İİK:nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı ile Anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılamaz. Somut olayda bankaya gönderilen haciz yazısının iptali şikayet edildiğine göre merciice yukarıdaki ilkeler gözönünde alınarak şikayetin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Karşı taraf alacaklı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Karşı taraf alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 1.12.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.