 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 1999/10-70
K : 1999/76
Tarih : 3.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27/5/1998 gün ve 1998/30-314 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 13/10/1998 gün ve 1998/5124-6787 sayılı ilamı ile; (...Telekom'a Sosyal Sigortalar Kurumunca husumet tevcih edildiğine ve Kurumun harç ödemek zorunluluğu olmadığı düşünülerek ve PTT Genel Müdürlüğünden de İşletmenin Telekom'a devir edildiği gözönünde tutularak SSK ile Telekom arasındaki davaya esas yönünden girilerek ve tarafların delilleri toplanarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 25 Aralık 1997 tarihinde P.T.T. İşletmesi Genel Müdürlüğüne açılmıştır.
10/6/1994 gün ve 4000 sayılı Yasa ile değişen 406 sayılı Yasa'nın (1) maddesince P.T.T. İdaresi T.C.Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Türk Telekominasyon Anonim Şirket olarak iki ayrı hükmü şahsiyete ayrılmıştır.
Dava tarihinden önce sigortalının kaza geçirdiği Karabük Telefon Müdürlüğü iş yeri Türk Telekom A.Ş.'ye bağlandığı açıktır. Görüldüğü üzere tabi oldukları kural ve işlemler yönünden iç içe ve çok yakın olan ve sözü edilen iki Tüzel kişinin bulunduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. O nedenle böyle durumlarda husumetin yöneltilmesindeki yanılgı, gerçekte hasımda değil temsilcide hata olarak kabul edilmek gerekir. Nitekim, Mahkemece de usule uygun saptama sonucu 22/4/1998 günlü oturumda temsilcide hatanın varlığı kabul edilmiş ve davanın Türk Telekominikasyon A.Ş.'ye yöneltilmesi için önel verilmiş, anılan ara karar gereği yerine getirilerek Türk Telekominikasyon A.Ş.'ye husumet
yöneltilerek çağrı kağıdı çıkarılmış, Her nasılsa bu kabulden dönülerek karar verilmiştir. Temsilcide hata davanın reddini gerektirmez. Az yukarıda mahkemece yazıldığı şekilde gerçek temsilci belirlenip dava dilekçesi tebliğ edilerek onun huzuru ile yargılamaya devam edilmesi zorunludur. Mahkemece sonradan yanlış değerlendirmeye girilerek davanın husumet yönünden reddine ilişkin direnme kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 3/2/1999 gününde, oybirliği ile karar verildi.