Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 1999/10-606
K : 1999/743
Tarih : 29.9.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • İPTAL VE TESPİT
ÖZETİ : Alman sigorta merciinden işsizlik sigortasından yardım alınmasının yaşlılık aylığının ve borçlanma işleminin iptalini gerektirip gerektirmediği uyuşmazlığında mahkemece davanın reddine karar verilmiş 10 HD. Yapılan inceleme sonucunda gerek T.C. ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında yapılan sosyal güvenlik anlaşması ile gerekse 3270  sayılı yasa ile 67.md. yapılan değişiklikle işten ayrılmadan yaşlılık aylığı bağlanması şartları oluşmuşsa yaşlılık aylığı bağlamayabilir. Çünkü bu değişiklikle işten ayrılma şartı kaldırılmıştır. Aksinin kabulü AY.10.md. eşitlik ilkesine 49 md. Çalışma hürriyetine ve 60. 62.md. sosyal güvenlik hakkına aykırıdır gerekçesiyle karar bozulmuş mahkeme eski kararda direnmiştir. Direnme kararı onanmıştır.
 
Taraflar  arasındaki "iptal ve tespit" davasından dolayı yapılan  yargılama sonunda; Ankara 6.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.3.1998 gün ve 1997/651 E-1998/124 K.sayılı kararın incelenmedi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 30.6.1998 gün ve 1998/2897-4993 sayılı ilamiyle; (... 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık Alman sigorta merciinde işsizlik   sigortasından   yardım   alınmasının  yaşlılık  aylığının ve borçlanma işleminin iptalini gerektirip gerektirmediğine ilişkindir.
Almanya  mevzuatına  göre,  Alman  sigorta  merciinden, işsizlik sigortasından   aylık   alınması  ilgilinin  Almanyada  İkamet  etmesini gerektirmekte  ise  de,   Türkiye Cumhuriyeti  ile  Almanya  Federal Cumhuriyeti  arasındaki  sosyal güvenlik sözleşmesinin 4 a maddesi aynen  "bu sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, bir akit tarafın, yardım hakkının doğmasını veya para yardımlarının yapılmasını, bu taraf ülkesinde ikamet etmek  şartına bağlı kılan mevzuaatı, 4.maddede belirtilen ve diğer akit taraf   ülkesinde    ikamet   eden   kimseler hakkında uygulamayacağını  öngördüğünden  Alman  işsizlik  sigortasından para  alınması  borçlanma  işleminin ve bağlanan yaşlılık aylığının iptalini gerektirmek. Kaldı ki 3201 sayılı  Yasa'nın yürürlük tarihi 22.5.1935 tarihi olup bu Yasanın  kabul   edildiği  ve  daha  önceki  tarihlerde,  yaşlılık  aylığını hak kazanabilmek   için   506  sayılı Yasa'nın 60.maddesinde belirtilen şartlardan biri işçinin işinden ayrılması işi ile ilişkisini kesilmesiydi, işte bu şarta paralel olarak 3201 sayılı yasanın 6.A. (a)  fıkrasında "Yurda kesin dönüş" olması şartı konulmuştur. Ancak 50 sayılı Yasanın 63.maddesinde 29.4.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3279 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle maddeye de eklenen 8 bendinde "'Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78.maddeye göre tesbit edilen prime esas kazançları üzerinden %24 oranında sosyal  güvenlik destek primi kesilir. Bu primin 1/4'ü sigortalı hissesi ¾'ü işveren hissesidir şeklinde hüküm konulmuş ve böylece yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin tekrar işte çalışmaları yasağı kaldırılmıştır. Böylece işten ayrılmadan yaşlılık aylığı bağlanması için şartlar oluşmuşsa yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. Nitekim 1479 sayılı Bağkur yasasının 35.maddesinde de yaşlılık aylığı bağlanması için işten ayrılma şartı öngörülmemiştir. Keza 2926 sayılı Tarım Bağkur Yasasının 17.maddesinde de çalışmakta olanlar yaşlılık aylığı yönünden şartlar oluşmuşsa yaşlılık aylığı alabilecekleri gibi çalışmalarına da devam edebileceklerdir. Yaşlılık aylığı için işten ayrılma şartı aranmamıştır.
Yukarıda belirtilen 3279 sayılı Yasa ile 506 sayılı Yasa'nın 63.maddesinde yapılan değişiklikle işten ayrılma şartı ortadan kaldırılmış ve 3201 sayılı Yasanın işten ayrılma şartına paralel konulan 6 A (a) maddesindeki yurda kesin dönüş fıkrası ilga edilmiştir. Zira sosyal güvenlik Yasaları Kamu düzenine ilişkindir. Aksinin kabulü ise Anayasa'nın 10.maddesindeki eşitlik ilkesine, çalışma hürriyeti ile ilgili 49. maddesine, sosyal güvenlik hakkı ile ilgili 60 ve 62.maddelerine aykırı olur. Ayrıca, Yasaların amaçlarına, lafızlarına ve ruhlarına göre yorumlanmamış, Yasaların maddelerinin dar kalıpları içinde kalınmasına yol açılmış olur.
Bu itibarla yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davacının davasının kabulü gerekirken yazılı düşüncelerle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : l-Davacı vekili 2-Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk  Genel  Kurulu'nca incelenerek direnme kararının sürecinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1-Yerel  mahkemenin  davanın  reddine ilişkin kararı davalı SSK. vekili  tarafından  temyiz  edilmemiş,  davacı  Mehmet Ö... vekilinin temyizi üzerine özel Dairece bozulmuştur.
Hal böyle olunca mahkeme kararı hükmü temyiz etmeyen davacı SSK. yönünden kesinleşmiştir.
Bu durumda hakkında hüküm kesinleşmiş olan davacı SSK. 'nın direnme kararını temyize hakkı bulunmamaktadır.
O itibarla, davacı SSK'nın temyizi reddedilmelidir.
2-Davacı Mehmet Ö...'in temyizine gelince;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : 1-Bozmadan önceki kararı temyiz etmeyerek hakkındaki karar kesinleşmiş bulunan davalı SSK.'nın direnme kararını temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteğinin REDDİNE,
2-Davacı Mehmet Ö... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan, başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 29.9.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini