 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/8-15
Karar No: 1998/129
Tarih: 18.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
OLAĞANÜSTÜ ZAMANAŞIMI
TESBİT DIŞI BIRAKILAN YER
TESCİL
KARAR ÖZETİ: "Hali, Çalılık ve Taşlık" yerlerden olması nedeniyle tesbit dışı bırakılan bir yerin, MK.nun 639/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14 ve 17. madde hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, tesbit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 639/1)
(3402 s. Kadastro K. m. 7/4, 14, 17)
(766 s. Tapulama K. m. 2)
Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi)ncedavanın kabulüne dair verilen 27.6.1995 gün ve 1994/267 E., 1995/229 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 6.5.19~6 gün ve 1995/9790 E., 1996/4453 K. sayılı ilamı ile; ( Davanın kabulüne dair verilen önceki hüküm Dairece taşınmazın tesbit dışı bırakılma nedeninin Kadastro Müdürlüğünden sorulması ve tesbit dışı bırakılma nedenine göre taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilip edinilmeyeceğinin gözönünde tutulması nedeniyle bozulmuştur. Bozma kararı uyarınca yapılan incelemede taşınmazın hali çalılık ve taşlık yerlerden olması nedeniyle tescil harici bırakıldığının paftasında yapılan incelemeden anlaşıldığı Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında bildirilmiştir. Tesbit dışı bırakılan taşlık ve çalılık gibi yerler emek ve masraf yapılarak imar ve ihya edilmedikçe zilyetlikle kazanılamaz. Davada imar ve ihya hukuki nedenine dayanılmadığı gibi bu husus kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden Davalı Maliye Hazinesi vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava hukuksal niteliği itibariyle genel kadastro (tapulama) çalışmaları sırasında tesbit dışı bırakılan taşınmazın MK.nun 639/1. maddesi hükmü uyarınca tapuya tescili isteğine ilişkindir.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, dava konusu taşınmazda davacı yararına kazanma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki belgelere göre dava konusu taşınmaz 30.5.1974 tarihinde yapılan kadastro (tapulama) çalışmaları sırasında "Hali, Çalılık ve Taşlık" yerlerden olması nedeniyle tesbit dışı bırakılmış ve bu işlem kesinleşmiştir.
Tesbit dışı bırakılan bir yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemekle beraber bu işlemde bir kadastro işlemidir. Bu tür taşınmazlar üzerinde hak iddia edenler için izlenmesi gereken yol yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Kanunun 2. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 7/4 maddesinde belirtilmiştir. Anılan maddeler de öngörülen süreler içerisinde hak iddiasında bulunulmaması halinde, tesbit dışı bırakılma işlemi kesinleşir. Yargıtay'ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre tesbit dışı bırakılan bir yerin MK.nun 639/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14 ve 17. madde hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için tesbit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Somut olayda toplanan delil ve belgelere göre tesbit dışı bırakılma işleminin yapıldığı ve kesinleştiği 30.5.1974 tarihi ile temyize konu davanın açıldığı 11.11.1991 tarihleri arasında 20 yıllık yasal edinme süresi dolmamıştır. Bu açıklamalara göre kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinden söz edilemez. 0 nedenle yerel mahkemenin direnme hükmü yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları nın kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 18.2.1998 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.