Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1998/2-536
K. 1998/531
T. 24.6.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki "kayyımlığın kaldırılması, mahlulen tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 8.4.1997 gün ve 1996/364 E., 1997/154 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 22.1.1998 gün ve 1997/13536 E., 1998/664 sayılı ilâmı:
( ... 1 - Temyiz ilâmında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiç birisine uygun olmayan ve davacı Vakıflar İdaresinin malik kararı açık bırakılan 16/80 paya yönelik karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2 - Davalı kayyım vekilinin 8/80 paya ilişkin karar düzeltme isteğine gelince;
Davanın dayanağı mahlül kararının iptali için davalı kayyım tarafından idari yargıda açılan iptal davasında Danıştayca mahluliyet kararının iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece Danıştay'a açılan davanın sonucunun beklenmesi alınacak karara göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmediğinden kayyım vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1 - Davacı Vakıflar İdaresi'nin 16/80 paya ilişkin istemi hakkında oluşturulan 21.11.1995 tarihli 1993/591-1995/533 sayılı karar yönünden vaki temyiz itirazı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 8.4.1996 tarihli 2466-3779 sayılı kararı ile reddedilmiş ve karar düzeltme isteği de 27.6.1996 günlü 7176-7307 sayılı kararla ret edilmiş, karar kesinleşmiş olmakla; Vakıflar idaresinin bu paya ilişkin temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2 - Davacının istemi Medeni Kanun'un 377 ve 3561 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca düzenlenen kayyumluk kararının kaldırılması ile Vakıflar Kanunu 29/2. maddesi uyarınca istanbul- Eminönü İlçesinde 296 ada 123 parsel numaralı taşınmaz malın 8/80 payının davacı İdarenin temsil ettiği vakıf adına tesciline ilişkindir.
Vakıflar Kanunu hükümlerine göre; "... On yıl içinde taviz vermek yolu ile icarateyn veya mukataa kayıtları terkin edilmemiş olan gayrimenkullerin mülkiyeti on yıl sonunda kendiliğinden mutasarrıflarına geçer..." Bu madde gereğince, mülkiyeti mutasarrıfına geçmiş olan gayrimenkullerde maliklerin Hazine'den başka varis bırakmadan ölümleri halinde, mülkiyet mahlulen vakfına rücu eder..." ( Vakıflar Kanunu md.29 ). Şu halde dava konusu 8/80 payın önceki malikinin davacı idare tarafından temsil olunan icareli veya mukataalı vakıf olduğu, malik Ahmet Rüştü Beyin Hazine'den başka varis bırakmadan öldüğünün belirlenmesi halinde, tapu kaydının vakfa intikaline karar vermek gerekmektedir.
Davacı bu iddiayı her türlü delil ile isbat edebilir.
Dosya arasında bulunan Tapu Sicil Müdürlüğü yazısından, dava konusu taşınmaz malın Köprülü Mehmet Paşa Vakfından icareli olduğu 8/80 payın Ana ve Babasından intikalen Ahmet Rüştü Bey adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.1.1995 tarihli 1994/2-696-1 sayılı ve 5.4.1995 tarihli 1995/2-155-256 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, davacı idarenin kendi birimlerine yaptırdığı tahkikat sonunda oluşturduğu mahluliyet kararları bu davalarda aksi isbat edilinceye kadar geçerli bir delil niteliğindedir. Davalı kayyım idarenin düzenlediği mahluliyet belgesine ( kararına ) karşı çıktığı takdirde, durumun yukarıda açıklanan Kanun hükmü çerçevesinde adli yargı mercilerince değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda, dosya arasına mübrez, Danıştay 10. Dairesi'nin 13.5.1997 tarihli 4462-1728 sayılı kararında; davacı idarenin bu davayı dayandırdığı 18.11.1993 tarihli 130 sayılı mahlül kararının dayanağı olmadığı tesbit edilmiştir. Şu halde artık bu kararın hüküm kurmaya yeterli belge olma niteliğini yitirdiğini kabul etmek zorunlu olup, iddiayı diğer belge ve deliller çerçevesinde irdelemek gerekir.
Her şeyden önce dava konusu 8/80 payın maliki Ahmet Rüştü Beyin kimliği ortaya konmalıdır. Bu kişiye ait başka bir taşınmaz mal için alınan hasımsız tescil kararı davalıyı bağlayıcı delil olamaz.
Dosya arasında bulunan Eminönü Tapu Sicil Müdürlüğü yazılarından, dava konusu taşınmaz mal Halil oğlu Mehmet Bey ve eşi Ayşe Sıdıka hanım adlarına kayıtlı iken, Ayşe Sıdıka Hanım'ın ölümü ile çocukları Hüsnü Bey ve Sabire Hanımı bıraktığı, Mehmet Beyin de ölümü ile beş çocuğu Hüsnü, Muhtar, Ahmet Rüştü Beylerle; Fatma ve Sabire Hanımlar'ı bıraktığı, bunlardan Hüsnü Bey ve Sabire Hanım paylarının Bekir Sıtkı Efendiye satıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava konusu 8/80 pay sahibi Ahmet Rüştü Bey "Asakiri Nizamiye 5. Alayı K. Mehmet Bey İbni Halil"in oğludur. Ahmet Rüştü Beyin Hüsnü Bey, Sabire hanım, Muhtar Bey ve Fatma Hanım adlarında kardeşlerinin olduğu belirlenmektedir. Hüsnü Bey ve Sabire Hanım payları hakkında intikal ve satış işlemi yapıldığına göre, bu işleme ait akdin dayanağı belgeler incelenerek gerek Ahmet Rüştü Bey'in gerekse kardeşlerinin nüfus siciline kayıtlı oldukları yer dahil, açık hüviyetleri ortaya çıkarılabilir. Her ne kadar Eminönü Tapu Sicil Müdürlüğünce 24.3.1995 tarihli yazı ile bazı belge fotokopileri gönderilmiş, bunlar bir bilirkişi tarafından Latin harflerine tercüme edilmiş ise de, bu belgeler intikal ve satış işlemlerini yapanların tüm hüviyetlerini ortaya koyucu nitelikte olmadığı gibi, hangi gayrimenkulle ve işlemle ilgili oldukları da tam belli değildir. Şu halde mahkemece yapılacak iş, gerek bu gayrimenkule ve gerekse aynı handa bulunan diğer odaya ait 17 Ağustos 1341 tarihli 1374 numaralı intikal ve satış işlemi ile ilgili belgelerle, tapu kayıtları ve dayanakları belgeler üzerinde tapu kayıtları ve dayanağından anlayan, arap harflerini bilen bilirkişi aracılığı ile araştırma yapıp, 8/80 pay sahibi Ahmet Rüştü Bey veya kardeşlerinin nüfus sicilinde kayıtlı oldukları yerleri belirlemek, nüfus idaresinden ölmüş olup olmadıklarını ve mirasçıları bulunup-bulunmadığını araştırmak, adresleri bulunursa taşınmaz malın diğer paydaşından ve fiilen kullanandan bilgi almak ve gerekirse davacıya M.K. 31 ve müteakip maddeleri uyarınca işlem yapması için yetki ve mehil vermekten ibarettir.
Bu yönler de gözetilerek Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Kanun'a aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : 1 - Davacı Vakıflar İdaresi'nin temyiz isteğinin 1. bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,
2 - Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının ise, 2. bentte açıklanan sebeplerle kabulüne ve direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini