 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/20-833
Karar No: 1998/901
Tarih: 16.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEMYİZ HAKKI BULUNMAMASI ( İlk Hükmü Temyiz Etmeyen Tarafın Direnme Kararını )
- DİRENME KARARINI TEMYİZ HAKKI BULUNMAMASI ( İlk Hükmü Temyiz Etmeyen Tarafın )
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Taşınmazın Orman Vasfını Yitirip Yitirmediğinin Tesbiti )
- ORMAN TAHDİT SINIRLARI DIŞINA ÇIKARMA İŞLEMİNE İTİRAZ ( Taşınmazın Orman Vasfını Yitirip Yitirmediğinin Tesbiti )
- TAHDİT SINIRLARI DIŞINA ÇIKARMA İŞLEMİNE İTİRAZ ( Taşınmazın Orman Vasfını Yitirip Yitirmediğinin Tesbiti )
6831/m.2/B
DAVA : Taraflar arasındaki "kadastro tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.1994 gün ve 1994/969 E- 937 K.sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili ve davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 9.4.1996 gün ve 1995/10857- 1996/4638 sayılı ilamı ile; ( ...Adana Merkez Yüreğir İlçesi Karlık, Torunlar Köyünde bulunan 1181 parselin davalı gerçek kişi adına yapılan tesbitine Hazine ve Orman Yönetimleri itiraz etmiş, itirazı inceleyen kadastro komisyonunca; itirazlarının kabulüyle, tespitin kısmen iptaline, 1181 parselin krokide gösterilen ve 1680 m2 gelen yerin 1181 parsel numarası ile tespit gibi tapu kütüğüne tesciline, krokide ( A ) harfi ile gösterilen 8020 m2 gelen yerin 2/B madde kapsamında kaldığından, birliğin en son parsel numarası adı altında Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine 2/B madde kapsamında kalan yerin "Mehmet kızı Havva Gül'ün 30 yılı aşkın bir zamandan beri kullanımındadır" ibaresinin yazılmasına biçiminde karar verilmiş, kararın tebliği süresinde de yönetimlerce kadastro tespitine itiraz davası açmıştır.
Orman Yönetimi taşınmazın tamamının orman olduğu, Hazine ise taşınmazın tamamının Hazineye ait olduğu ve gerçek kişi lehine şerh verilen kesimde 2924 sayılı Yasa'nın 11.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gerekçesiyle şerhin kaldırılmasını istemiş; mahkeme, Yönetimlerin davasını kısmen kabul ederek 1181 parselin 8020 m2'lik bölümün orman niteliği ile Hazine adına tesciline; Hazinenin şerh ile ilgili davasının kabulüne, 1680 m2'lik yere yönelik Yönetimlerin davalarının reddine, bu bölümün 1181 parsel olarak Mehmet kızı Havva Gül adına tapuya tesciline karar vermiş, hükmü davalı gerçek kişi ve Hazine temyiz etmiştir.
1-Gerçek kişi adına tescile karar verilen ve 1952 yılında kesinleşen tahdit sınırları dışında kaldığı saptanan 1680 m2.lik bölüm yönünden Hazinenin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 8020 m2.lik kesim yönünden yapılan inceleme ve araştırma ve alınan rapor hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Hazine parselin tamamının orman olmadığı ve Hazineye ait yerlerden olduğunu ileri sürmüştür. Yargılama esnasında bölgede 3302 ve 3373 sayılı Yasalara göre 2/B madde uygulaması yapılmış, taşınmaz nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına Hazine adına çıkarılmış, sonuçları 8/6/1992'de askı suretiyle ilan edilmiştir. Davanın varlığı, 2/B madde uygulamasının kesinleşmesini önler. Dava aynı zamanda 2/B maddesi uygulamasına itiraza da dönüşür. Genel Kadastro Tespitlerinde uyuşmazlık tespit günündeki hukuki oluşuma göre çözümlenir ise de, kadastro mahkemeleri orman sınırlandırılması ve 2/B madde uygulamasına ilişkin uyuşmazlıkları da çözümlemekle görevli olduklarından, 2/B madde uygulamasına itiraza dönüşen uyuşmazlığı da sonuçlandırmakla yükümlüdür. Yargılama sırasında ortaya çıkan bu yeni durum, genel kuralın bir istisnasıdır. Davayı genel kadastro tesbit günündeki hukuki duruma göre çözümlemek, 2/B uygulamasına ilişkin uyuşmazlığı çözümsüz bırakır. Taşınmazın gerçekten nitelik kaybettiği ve orman sınırları dışına çıkarılmasının uygun olduğu saptandığı takdirde, tespit tarihindeki hukuki duruma göre, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi, bu saptamaya ve yargılama sırasında oluşan hukuki olguya aykırı düşer. Bu nedenle; Yerel, mahkemece yeniden yapılacak keşifte bir uzman orman mühendisi marifetiyle, taşınmaz başında nitelik incelemesi yaptırılması, çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasayla değişik 2/B maddesi ile aynı yasanın 2/B maddesinin uygulanması hakkında Yönetmeliğin nitelik kaybını içeren şartları ayrı ayrı irdelenmek ve bilimsel cevaplandırılmak suretiyle, taşınmazın bilim ve fen bakımından 31/12/1981 tarihi itibariyle orman niteliğini tam olarak kaybedip etmediği saptanmalı, bu hususta doyurucu ve bilimsel rapor alınmalıdır. Yöntemince yapılacak araştırma sonunda, taşınmazın çekişmeli kesiminin 2/B madde koşullarını taşıdığı ve bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybettiği sonucuna ulaşıldığı takdirde, taşınmazın komisyon kararında olduğu gibi Hazine adına tescili gerekir. Bundan ayrı 2924 sayılı Yasanın II. maddesinin iptal edilen dördüncü fıkrasını yeniden düzenleyen 30/10/1995 tarih ve 4127 sayılı Yasaya göre, Hazine adına tespiti yapılacak bu yerler üzerindeki muhdesat ve tasarruf edenlerin isimleri, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterileceği hususunda düşünülmesi gerekir.
Yukarıda I. bentte 1680 m2.lik kesime yönelik Hazine'nin temyiz itirazlarının Reddine,
2.bentte açıklanan neden ve gerekçelerle gerçek kişi ve Hazine'nin 8020 m2.lik kesime yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün Bozulmasına... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kurulan hüküm, davacı Orman İdaresi tarafından temyiz edilmemiş, davacı - davalı Maliye Hazinesi vekili ve davalı Havva Gül tarafından temyizi üzerine Özel Dairece bozulmuştur. Hal böyle olunca mahkeme kararı, hükmü temyiz etmeyen davacı Orman İdaresi yönünden kesinleşmiştir. Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davacı Orman İdaresinin direnme kararını temyize hakkı yoktur.
O itibarla, davacı Orman İdaresinin temyizi bu nedenle reddedilmelidir.
2-Davacı Hazine vekilinin temyizine gelince;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bozmadan önceki kararı temyiz etmeyerek hakkındaki karar kesinleşmiş bulunan davacı Orman İdaresinin direnme kararını temyiz hakkı olmadığından temyiz isteğinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine;
2-Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.