Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/18-570
Karar No: 1998/581
Tarih: 8.7.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI DAVASI (Hem Nazım İmar Planı Hem de Uygulama İmar Planı Kapsamına Giren Taşınmazın Niteliğinin Tesbiti )
  • NAZIM İMAR PLANI KAPSAMINDAKİ TAŞINMAZ ( Uygulama İmar Planı Kapsamına Alınmakla Arsa Vasfını Kazanması )
  • BOZMA KARARINA EYLEMLİ UYMA ( Kamulaştırma Bedelinin Artırılması Davasında Taşınmazın Arsa Niteliğinin Tesbiti )
  • ARSA NİTELİĞİNİN TESBİTİ ( Kamulaştırma Bedelinin Artırılması Davasına Konu Taşınmazın )
 
2942/m.11
 
DAVA : Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.6.1997 gün ve 1996/287 E-1997/297 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 20.10.1997 gün ve 1997/8485-9425 sayılı ilamı ile; ( ...Belediye Başkanlığından konusu taşınmazın hem 1/5000 ölçekli nazım imar ölçekli uygulamalı imar planı içinde olduğu, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı belirtilmiştir.
Bir taşınmazın aynı anda hem nazım imar planında, hem de uygulamalı imar planında yer almasına olanak yoktur. Çünkü taşınmaz uygulamalı imar planına alındığında artık nazım imar planından çıkarılmış demektir. O nedenle taşınmazın gerçekten değerlendirme tarihi olan 13.9.1995 tarihi itibariyle uygulamalı imar planı içerisinde olup olmadığı saptanmalı; uygulamalı imar planı içerisinde değilse belediye hizmetlerinden yararlanmayan ve etrafı meskun olmayan yerin sırf nazım imar planında olması nedeniyle arsa sayılamayacağı dikkate alınmalıdır. Değerlendirmenin buna göre yapılması gerekirken eksik inceleme ile ve çelişik beyanlara rağmen taşınmazın arsa olarak değerlendirilmiş olması doğru değildir.
Dava konusu taşınmaz arsa olarak değerlendirilmiş olup y ol, taşınmazı parçalara bölmekle arta kalan tüm bölümler bu yola cephe kazanmak ve azımsanmayacak kadar yeterli yüzölçümde olduklarına göre değer kazanmakta ve kalan miktarlar itibarıyla her türlü imar ve yapı çeşidine müsait iken değer artışı yerine değer kaybına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1- Özel Dairenin bozma kararının birinci bendi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece bozmadan sonra yine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bu kez verilen kabul kararına, taşınmazın hem 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında, hem de 1/1000 ölçekli uygulama İmar planında yer almasına olanak bulunmadığı vurgulanmak suretiyle yapılan Özel Daire bozma kararından esinlenerek davaya konu taşınmazın, uygulama imar planı içinde olduğuna ilişkin imar yazısı getirtilip, taşınmazın arsa vasfında olmasına gerekçe yapılmıştır.
Bu durumda, ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı bulunmayıp, bozmadan önce dayanılmayan, bozmadan sonra getirtilip toplanan yeni delil ve değerlendirmenin esas alındığı yeni bir hükmün mevcut olduğunun kabulü gerekir. O halde, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
2- Özel Dairenin bozma kararının diğer bendi yönünden yapılan incelemede;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
a- 1. bent yönünden dosyanın 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
b- 2. bent yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 8.7.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini