 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/16-435
Karar No: 1998/420
Tarih: 10.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Hibe işleminde görevli mahkeme )
- HİBE İŞLEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME ( Kadastro tesbitine itiraz )
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Ölünceye kadar Bakma akdinde görevli mahkeme )
- ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİNDE GÖREVLİ MAHKEME ( Kadastro tesbitine itiraz )
3402/m.25,26,27
DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balya Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.3.1997 gün ve 1994/22 E-1997/11 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı, davalılar ve katılan vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 30.9.1997 gün ve 1997/3921-4011 sayılı ilâmı:
( ... Kadastro sırasında, nizalı taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava konusu olduğundan bahisle malikhaneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılmış olan dava Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 106 ada 54 parselin Orman vasfı ile Hazine adına, 102 ada 119 nolu parselin Mehdi Doğan mirasçıları adına ( Pembe ve Gülzade payı da Şevket Doğan'a verilerek ) tesciline, 120 ada 3 parsel yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalı Hazine vekili, davalı Şevket Doğan ve müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosya içeriğine, toplanan delillere, zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiğine, pay satışları kanıtlanamadığına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli 102 ada 119 sayılı parsele ilişkin hükmün Onanmasına,
2 - Dava konusu 106 ada 54 sayılı parsel ile 120 ada 3 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
a ) Orman Kadastrosu yapılan yerlerde orman tahdit harita ve mazbatasının yerel ve ormancı bilirkişiler aracılığı ile mahalline uygulanması ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının saptanması gerekir. Bilirkişi raporları çelişik olduğu gibi, hükme dayanak yapılan son bilirkişi raporunda da tahdit haritası gereği gibi uygulanmamıştır. Tahdit harita ve mazbatası usulen uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
b ) Mahkemece 120 ada 3 sayılı parsele ilişkin dava yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. Ölünceye kadar bakma aktinden kaynaklanan sözleşmeler ivazlı ve iki taraflı sözleşme olup, yenilik doğurucu nitelikte değildir. Hibeden kaynaklanan sözleşmelerde Kadastro Mahkemesi'nde bakılır. Tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin delillerin toplanarak uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamaktadır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosya daki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosya daki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, 1-Dava konusu 106 Ada 54 sayılı parselin teknik bilirkişi raporlarında orman sınırlandırması dışında olduğu vurgulanmıştır. Orman bölge şefliğinin yazısı da bu doğrultudadır. Orman sınırlandırmasının 1949 yılında yapıldığı belirlenmiştir. Orman sınırlandırması dışında kâlan taşınmaz orman olarak kabul edilemez. Taşınmazın kullanımı ile ilgili ormancı bilirkişi beyanları ile yerel bilirkişi beyanları çelişiktir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.2 - Çekişmeli 120 Ada 3 Parsele ilişkin dava yönünden görevsizlik kararı verilmiş ise de dayanılan senet hibe senedi niteliğindedir. Hibeden kaynaklanan davalara bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir. Senet mahkemenin kabulü doğrultusunda ölünceye kadar bakma akdi olarak kabul edilse bile Hukuk Genel Kurulu'nun kararlılık kazanan içtihatları uyarınca davaya bakmak Kadastro Mahkemesi'nin görevine girmektedir. Uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekir.
Direnme kararları bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar, Hazine, müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.