 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/12-682
Karar No: 1998/ 606
Tarih: 23.8.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (Apartman Yöneticisi)
- APARTMAN YÖNETİCİSİ (İcra takibine itiraz)
- YÖNETİCİNİN SORUMLULUĞU (Kambiyo taahhüdünde bulunmak)
- KAMBİYO TAAHHÜDÜNDE BULUNMAK (Yöneticinin sorumluluğu)
634/m.38
818/m.388
6762/m.590
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "İcra takibine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İcra Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 18/12/1997 gün ve 1997/330 - 780 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 3/3/1998 gün ve 1988/874 - 2435 sayılı ilamı;
( ... Ana taşınmazın yönetimi için atanan yönetici veya yönetim kurulu vekil niteliğindedirler. Bu nedenlede vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptirler. 3. kişilere karşı kat maliklerini temsil ederken B.K.'nun 388. madde hükmü çerçevesinde işlem yapmakla yükümlüdürler. Hal böyle olunca bononun düzenlendiği tarih itibariyle kat maliklerini temsil ederken B.K.'nun 388. maddesi hükmü uygulanır. Bononun düzenlendiği tarih itibariyle kat malikleri kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden sonradan alınan kararla önceki işleme icazet verildiğine ilişkin tartışma mercide yapılamaz. Bu durumda TTK.'nun bonolar hakkında da uygulanması gereken 590. madde hükmü gereğince senedi imzalayanlar şahsen sorumludur. Açıklanan nedenlerle itirazın reddi yerine takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup merci kararının bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.