Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/10-842
Karar No: 1998/858
Tarih: 2.12.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ÇOCUKLARIN BAĞ-KUR SAGLIK
  YARDIMINDAN YARARLANMASI
BAKIM YÜKÜMLÜLÜĞÜ
KARAR ÖZETİ:1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun ek 1 ha maddesi hükmü gereğince bu kanuna tabi sigortalıların çocuklarına sağlık yardımının yapılabilmesi, bakım şartına bağlanmıştır. "Bakım Yükümlülüğü" kavramı Sosyal Güvenlik Hukuku gerekçeleri ve Medeni Hukuk sistemiyle de çatışmayacak biçimde yorumlanmalıdır. Babanın bakım yükümü yasal karine olmakla beraber, ananın oluşan koşullar nedeniyle eylemli olarak bu yükümlülüğü yerine getirdiği durumlarda çocuk anaya taban sigortalı kabul edilmelidir.
(1479 s. Bağ-Kur K. ek m. illa)
(743 s. MK. m. 152, 190, 261)
 
Taraflar arasındaki 'tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana 1. iş Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 10.3.1998 gün ve 1998/34 E-1998/63 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 25.5.1998 gün ve 1998/2588-3721 sayılı ilamı ile; (.... Davacı isteğe bağlı Bağ-Kur, sigortalısı olduğunu 18 yaşından küçük iki çocuğunun davalı Kurumun sağlık yardımından yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, talebin kabulü yolunda hüküm kurulmuştur.
 
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun Ek illa maddesidir. Anılan madde hükmü gereğince bu kanuna tabi sigortalıların çocuklarına sağlık yardımının yapılabilmesi bakım şartına bağlanmıştır. Çocukların bakımı avukat olan babaları tarafından sağlanmaktadır. 0 nedenle çocuklar ana'ya taban Bağ-Kur'dan sağlık yardımından yararlanamaz.
 
Bu durumda dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelere nazaran, davanın reddine karar verilmek gerekirken, yasanın yorumunun da yanılgıya düşülmek suretiyle talebin kabulü yolunda hüküm tesis edilmiş bulunması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
 
O halde, davalı, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
 
Temyiz eden: Davalı vekili
 
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, 1479 sayılı BağKur Yasasının ek 1 ila maddesinin sigortalı çocuklar yönünden getirdiği kuralın yorumundan kaynaklanmaktadır.
 
Gerçekten; madde de sözü edilen "bakım yükümlülüğü" kavramı; konunun düzenleniş yeri açısından, Sosyal Güvenlik Hukuku gerekleri göz önünde tutulmak ve Medeni Hukuk Sistemiyle de bütünüyle çatışmayacak biçimde yorumlanmalıdır. Sosyal Güvenlik İlkesi, temelde, kişiye sosyal hayatın riskleri karşısında asgari ölçülerde güvence sağlamayı amaçlayan ve insanı yoksulluktan kurtarma yolunda bir düzen öngören, Devlete bu yolda yetkili kuruluşlar oluşturma görevi yükleyen Anayasal bir ilkedir. Medeni Kanun içerisinde düzenlenen aile hukuku ise, aile bireyleri arasındaki ilişki ve yardımlaşma yönünde düzenleme öngörmektedir. Bu nedenle, sorunun çözümünde birbirini tamamlayan her iki hukuk sisteminin temel amaç ve gerekleri birlikte göz önünde tutulmalıdır.
 
Kendi adına bağımsız çalışanların aile bireylerine sağlık yardımları yönünden düzenleme getiren sözü edilen madde; çocukların, sigortalı ana ve babaları yönünden sağlık yardımlarından yararlanmalarını hüküm altına alırken, salt, MK. kurallarına yollamada bulunmamış, çocuğun eylemli biçimde ana, baba hangi sigortalı tarafından bakılıp gözetildiğinin belirlenmesini istemiştir. Esasen, bu durum MK. sistemiyle de çatışmamaktadır. Sözü edilen Kanun, 152. maddesinde çocuğun bakımından doğrudan, babanın sorumlu olduğunu belirlenmesine karşın, 190. ve 261. maddelerde olduğu gibi kimi durumlarda ana'yada yükümlülük vermiştir. Bağ-Kur sistemi ise, benzer biçimde getirdiği düzenlemede, çocuğun sigortalı ana babadan hangisinin bakımı altında ise onun, kanalıyla sağlık yardımlarından yararlanabileceğini kabul etmiştir. Babanın bakım yükümü yasal karine olmakla beraber ananın oluşan koşullar nedeni ile eylemli olarak bu yükümlülüğü yerine getirdiği durumlarda çocuk anaya taban sigortalı kabul edilmelidir.
 
Bu. nedenle, dava konusu olayda olduğu gibi çocukların ana nedeniyle sigorta sağlık yardımlarından yararlanmaları için öncelikle, fiili ve gerçek olgunun ortaya konması zorunludur. İddianın kabulü için taraflara, belirtilen yönde kanıtlarını getirme imkanı verilmeli, gereğinde, soruşturma genişletilerek tapu, özel idare, maliye ve yerel idare birimlerinden ana ve babanın mali, sosyal ve ekonomik durumları hakkında bilgi alınmalı, bunlarda diğer delillerle birlikte değerlendirmeye alınmalı gerçekten, babanın bakım yüküm karinesinin aksini ortaya koyacak ciddi ve muhik olguların belirgin hale gelip gelmediği belirlenmeli böylece davacı annenin eylemli, zorunluluk koşulları içinde çocuğuna bakma yükümlülüğü altında kalıp kalmadığı saptanmalı hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
 
Belirtilen nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 2.12.1998 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
 
UYUŞMAZLIK: Taraflar arasındaki ve yerel mahkeme ile özel yüksek daire arasındaki uyuşmazlık, Bağ-Kur sigortalısı (isteğe bağlı) olan ve sağlık prmi ödeyen davacı Hanife'nin, Sosyal Sigortalar Kurumuna topluluk sigortasıyla tabi olan ve sağlık yardımlarından yararlanmayan Avukat eşine 1479 sayılı Yasanın Ek 11. maddesine göre, sağlık yardımı yapılırken aynı madde hükmüne göre 18 yaşından küçük çocukları Demir ve Hakan'ında sağlık yardımından yararlanıp yararlanmayacaklarına ilişkindir.
 
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının Ek 11. maddesidir. Maddenin başlığı sağlık sigortasının kapsamı olup, maddede aynen "a) 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,
 
b) Yaşlılık ve malullük aylığı almakta olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları ana ve babaları,
 
c) Ölüm aylığı almakta olanlar yararlanırlar. Ancak, diğer sosyal güvenlik Kanunlarına ve özel Kanunlara göre sağlık yardımlarından faydalananlar yararlanamazlar" denilmektedir. Davacının çocuklarının 18 yaşından küçük olduğu ve bakmakla yükümlülük devresinde oldukları uyuşmazlık konusu değildir. Keza, davacının kocasının  da Sosyal Sigortalar Kurumuna topluluk sigortalı ile sigortalı olup sağlık yardımından (Sosyal Sigortalar Kurumunca) yararlanmadığı uyuşmazlık konusu değildir. 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası bir sosyal güvenlik yasası olup özel yasadır. Anayasanın 60. maddesinde "herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar" denilmekte olup, nitekim Devlet 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasını ve sağlık yardımını kabul etmiş ve yürürlüğe koymuştur. Diğer taraftan 1479 sayılı Bağ-Kur Yasasının 26. maddesine göre sigortalılık vazgeçilmez ve feragat edilmez bir hak olarak nitelendirilmiştir. Bu itibarla davacı anne Bağ-Kur sigortalısı olduğuna ve sağlık primi ödediğine göre erkek BağKur sigortalısının haiz olduğu haklara aynen sahip olması gerekir. Aksi halde Anayasanın eşitlik kuralı olan 10. maddesine aykırı hüküm tesis edilmiş olur. Özel Yasa hükmü dururken Medeni Kanunun eşler arasındaki mükellef iyeti belirleyen hükümlere öncelikle erkek eşin, eş ve çocuklara bakma yükümlülüğü olduğu şeklindeki kuralını burada uygulamaya kalkmak yanlış olur. Uyuşmazlık eşler arasında aile hukuku problemi değildir. Diğer taraftan aile bir bütündür. Eşlerin 18 yaşından küçük çocukları için bakma yükümlülükleri müşterektir. Nitekim Medeni Kanunun 261. maddesi de buna amirdir. Ayrıca çocuklara bakma mükellefiyeti babaya aittir şeklindeki görüşün kabulü halinde, erkek eşin karısına ve çocuklarına bakma mükellefiyeti olduğuna göre, kocanın, karısının sağlık sigortası yardımından da yararlandırılmaması gerekir. Halbuki özel yüksek daire ve davalı Bağ-Kur avukat olan eşi, kadın sigortalının sağlı k yardımından yararlandırırken 18 yaşından küçük çocukları kadın sigortalının sağlık yardımından yararlandırmayarak çelişkiye düşmektedir 1479 sayılı Yasanın Ek 11. maddesinin amacı açık olup, eş ve 1.8 yaşından küçük çocukların sağlı k yardımından yararlanmasını öngörmektedir. Özel yasa hükmü varken ve konu Bağ-Kur ile sigortalı davacı arasında halli gereken husus iken eşler arasındaki ihtilafı çözümleyen Medeni Kanun hükümlerine gitmek ve o hükümlere yanlış anlam vermek ise Sosyal güvenlik hükümleriyle bağdaşmaz.
 
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel mahkeme kararının onanması gerekirken özel yüksek daire (aynı dairede farklı düşüncelerde olduğu halde) kararı doğrultusundaki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
 
 
Şemsettin ABİK
10. Hukuk Dairesi Üyesi
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini