Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1998/10-281
Karar No: 1998/298
Tarih: 22.4.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki "tesbit kurum işleminin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 7.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.10.1997 gün ve 1996/931 E-1997/2049 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 20.11.1997 gün ve 1997/8333-8154 sayılı ilamı ile (...1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı, yurda kesin dönüş yaptıktan sonra Federal Almanya'da geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa gereğince borçlandığını, Kurumdan kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmesi üzerine yaşlılık aylığı bağlandığını ancak bilahare yurda kesin dönüş yapmadığı iddiası ile yaşlılık aylığı ile borçlanmanın iptali edildiğini ve ödenen aylıkların geri istendiğini öne sürmüş yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına ve borçlanmanın geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Ancak kurum davacının kesin dönüş yaptığını beyan ettiği tarihi de kapsar biçimde Federal Almanya Cumhuriyetinden işsizlik sigortasından yardım aldığını, sözü edilen sigorta kolundan yardım görenlerin yurda kesin dönüş yapamayacağını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3201 sayılı "Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un" üçüncü maddesine göre, yurt dışında geçen çalışmaların borçlanılabilmesi için yurda kesin dönüş yapmak esas koşuldur.
Davacının kesin dönüş yaptığını iddia ettiği tarihi de kapsar biçimde Federal Almanya Cumhuriyeti'nden işsizlik sigortası yardımı aldığı konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Davada çözümlenmesi gereken hukuksal sorun yurt dışında işsizlik sigortasından yardım alan sigortalının borçlanmak amacıyla yurda girdiği tarihin kesin dönüş sayılıp sayılamayacağı meselesidir. Yurt dışında işsizlik sigortasından yardım alan sigortalının o ülkede oturma zorunda olduğu o ülkeden ayrıldığı taktirde yapılan yardımı kesileceği bilinen gerçeklerdendir. Alman Sosyal Güvenlik Mevzuatın göre işsizlik sigortası kolundan yardım alabilmek için kişinin emeğin iş piyasasına amade tutması gerekir. Zira devlet işsizleri ve işyerlerini takip etmekte herhangi bir işyerinde boşalma olduğu takdirde işsiz kalan ve işsizlik yardımı alan kişiyi işe girmeye davet etmektedir. Bu kişi yapılacak daveti kaçırmamak için o ülkede oturmayı ve ülke sınırları dışına çıkmamaya özen göstermektedir.
Yurda kesin  dönüş yapmaktan söz edebilmek için sigortalının ikametgahının yurt dışından yurt içine nakletme amacını taşıması gerekir. Yurt dışında işini kaybetmek her zaman kesin dönüşe delalet etmez. Başka bir deyişle kişi işsiz kalabilir, ama işsizlik sigortasından yardım almayı yeterli görerek yurda kesin dönüş yapmayabilir.
Söylenenleri özetlemek gerekirse Federal Almanya'da işsizlik sigortasından yardım almak kişinin Almanya'da oturduğuna ve yurda kesin dönüş yapmadığına kuvvetli bir delil ve karine oluşturur. Ancak bu karinenin aksi belirecek somut olayın özellikleri de gözönünde tutularak aynı güçte delillerle kanıtlanabilir. Davacı ikametgah ilmuhaberi ibraz etmişse de anılan belgenin her zaman temin edilebileceği mümkün bulunduğundan anılan ilmuhaber kuvvetli delil niteliğinde kabul edilemez.
Davada, davacının sözü edilen nitelikte herhangi bir delil getiremediği anlaşıldığı halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usule ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak  dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.4.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Uyuşmazlık konusu taraflar arasındaki uyuşmazlık, yurt dışında  çalışmakta  iken,  22.2.1992 tarihinde yurda kesin dönüş yaptığını bildiren, davacının 3201 sayılı Yasaya göre yaptığı borçlanma  ve Türkiye'deki hizmetleri nazara alınarak yaşlılık aylığının 1.6.1992  tarihi  itibariyle bağlandıktan sonra Alman Sigorta Merciinden alınan yazıya göre, 14.4.994 tarihine  kadar işsizlik sigortasından yardım alması  nedeniyle  yurda kesin, dönüş yapmadığının kabulüyle borçlanmasının ve yaşlılık aylığının iptal edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Konunun tartışılması ve gerekçeler; 3201 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi 22.5.1985 tarihi olup bu Yasa'nın kabul edildiği ve daha önceki tarihlerde yaşlılık aylığına haz kazanabilmek için 506 sayılı Yasanın 60.maddesinde  belirtilen şartlardan  biride işçinin işinden ayrılması işi ile ilişkisinin kesilmesiydi. İşte bu şarta paralel olarak 3201 sayılı Yasa'nın 6.A. (a) fıkrasında "Yurda kesin dönüş" olması şartı konulmuştur. Ancak, 506 sayılı Yasa'nın 63.maddesine B fıkrası 29.4.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3279 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle "Bu kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78.maddeye göre tesbit edilen prime esas kazançları üzerinden %24 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Bu pirimin ¼'ü sigortalı hissesi 3/4'ü işveren hissesidir." Şeklinde değiştirilmiş ve yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin tekrar işte çalışmaları yasağı kaldırılmıştır. Böylece işten ayrılmadan yaşlılık aylığı bağlanması için şartlar oluşmuşsa yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. Nitekim 1479 sayılı Bağ-Kur yasa'sının 35.maddesinde de yaşlılık aylığı bağlanması için işten ayrılma şartı öngörülmemiştir. Keza 2926 sayılı tarım Bağ-Kur Yasa'sının 17.maddesinde de çalışmakta olanlar yaşlılık aylığı yönünden şartlar oluşmuşsa yaşlılık aylığı alabilecekleri gibi çalışmalarına da devam edebileceklerdir. Yaşlılık aylığı için işten ayrılma şartı aranmamıştır.
Yukarıda belirtilen 3279 sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 506 sayılı Yasa'nın 63 B fıkrası işten ayrılma şartını ortadan kaldırmış ve 3201 sayılı Yasa'nın işten ayrılma şartına paralel konulan 6 A (a) güvenlik yasaları Kamu düzenine ilişkindir. Aksinin kabulü ise Anayasa'nın 10.maddesindeki eşitlik ilkesine, çalışma hürriyeti ile ilgili 49.maddesine, sosyal güvenlik hakkı ile ilgili 60 ve 62.maddelerine aykırı olur. Ayrıca, Yasa'ların amaçlarına, lafızlarına ve ruhlarına göre yorumlamamış, Yasa'ların maddelerinin dar kalıpları içinde kalmış oluruz.
SONUÇ VE KANAATİMİZ : Bu itibarla yukarıda belirtilen açıklama ve gerekçeler nazara alınarak ve 3201 sayılı Yasa'nın 6.maddesinin A (a) fıkrasındaki "Yurda kesin dönüş" şartının ilga edildiği (yürürlükten kaldırıldığı) kabul edilerek davacının yaşlılık aylığı ve borçlanmasının Yasa'ya aykırı olarak iptal edildiği sonucuna varılarak mahalli mahkeme kararının onanması gerekirken aksi düşüncelerle Yargıtay Özel Yüksek Dairesinin bozma kararı doğrultusundaki çoğunluk kararına karşıyım. 22.4.1998
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini