 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1997/9-220
K:1997/514
T:11.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki "ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ücret alacakları" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/06/1996 gün ve 1995/2795 E.. 1996/647 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili taralından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 16/12/1996 gün ve 1996/14301-23138 sayılı ilamı ile; (...l- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine ,
2-Davacı işçinin davalıya ait işyerinde çaycı ve temizlikçi olarak çalışmakta iken işyerine ait bir kısım seramik ve yapıştırıcı maddeyi götürmek için bir dolabın arkasına sakladığı, daha sonra bu malzemelerin işyerinde bulunamadığı, davalının konudan haberdar olması üzerine davacıyı çağırarak olayın tutanakla tespit edilmek istendiği, düzenlenen tutanağı davacının imzalamaktan kaçınarak daha sonra da işyerini terk ettiği, bundan 3 gün geçtikten sonra davalı tarafın 18/8/1995 tarihli bildirimiyle iş akdinin hem devamsızlıktan ve hem de güvenini kötüye kullanmaktan dolayı feshedildiği, özellikle olayı başından itibaren bildiği anlaşılan davalı tanığı kapı kontrol memurunun beyanları tutulan tutanak ve ihtarname ile ortaya çıkmaktadır.
Bölge Çalışma Müdürlüğü de yaptığı tahkikat sonunda davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı şeklinde bir sonuca varamamıştır. Bu deliller karşısında hizmet akdinin davalı işveren tarafından 1475 sayılı iş Kanunun 17/11.d-1.maddelerine göre haklı olarak feshettiği sonucuna varılarak ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine, karar verilmelidir. Yazılı şekilde bu isteklerinde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine gen çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 4/6/1997 gününde yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, 11/6/1997 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.