 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/8-69
Karar No : 1997/338
Tarih : 16.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZİLYEDLİKLE İKTİSAP ( Çay yatağı )
- ÇAY YATAĞI ( Zilyedlikle iktisap )
743/m.639,641
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya - Kale Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17/11/1993/115 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8. Hukuk Daireslnln 14/2/1995 gün ve 1548 -1423 sayılı İlamı;
( ... Dava konusu taşınmaz 1979 yılında yapılan tapulamada 2102 parsel numarası ile tesbit edilen taşınmaz kapsamında bulunmaktadır. Bu parsel tapulamada Hazıne adına tespit edilmiş, Belediyenin itirazı üzerine tapulama mahkemesinde tarıma elverişli olmayıp Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle tapulama dışı bırakılmasına karar verilmış ve o hüküm kesmleşmiştir, 0 karar tesbite itiraz davası nedeniyle yapılan inceleme sonucu ziraat yüksek mühendisi ve jeoloji yüksek mühendisi tarafından verilmiş raporlara dayanmaktadır. Jeoloji yüksek mühendisi tarafından verilmiş raporlara dayanmaktadır. Jeoloji yüksek mühendisı 25/4/1983 tarihli raporunda 2102 parsel sayılı taşınmazın zemininin tümü ile çay yatağı özelliğinde olduğu, zeminde mevcut kumlu ve çakıllı materyaller oluşum itibariyle çay yaptınmını işaret ettiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda olması gereken yerlerden olup özel mülkiyete konu olamıyacağı açıklanmış, ziraat yüksek mühendisi tarafından düzenlenen 8/6/1983 tarihli raporda da taşınmazın çay yatağı özelliğini taşıdığı, taşınmazda tarım yapıldığına dair hiç bir delile rastlanmadığı, tarım yapılabilmesi için 1 veya 1,5 metre toprak dolgu yapılarak ıslah edılmesi gerektiği, parselin tamamen çakılla kaplı olduğu, toprak. çekilmediği müddetçe tarım yapılması mümkün bulunmadığı, sonuç olarak çay yatağı olup tarım arazisi niteliğinde bulunmadığı açıklanmıştır. Bu raporlara göre Tapulama Mahkemesi 2102 parsel sayılı taşınmazın tamamı eskiden beri tarıma elverişli olmayıp Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan Tapulama Kanunun 2. maddesi uyarınca tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiştir. 0 davada davacı taraf olmadığı için o hüküm bu dava yönünden kesin hüküm oluşturmaz ise de taşınmazın 30/6/1983 tarihinde verilen kararla, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamıyacak yerlerden bulunduğu tesbit edilmiş ve bu tesbit görülmekte olan dava yönünden güçlü delıl oluşturmuştur. Bu güçlü delilin aksi, aynı güçte başka bir delille kanıtlanamadığına göre Devletin hüküm ve tasarrufu altına bulunan yerlerin zilyetlikle kazanılma olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği ânlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Kaş Tapulama Mahkemesinin 1982/275 E., 1982/134 K. sayılı dosyasının bu dava için takdiri delil niteliğinde olup, bu delilin aksi aynı güçte başka bir delille kanıtlanamadığına; dosya içeriğine göre zilyetlik kpşullarının oluşmadığına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykındır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilini temyiz itirazlarımn kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı(BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.