 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/694
Karar No : 1997/873
Tarih : 22.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "Mecra hakkı tesisi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 20 Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 4.4.1995 gün ve 1993/309-1995/231 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 14 Hukuk Dairesi'nin 6.7.1995 gün ve 1995/4805-5554 sayılı ilamı (... Dava, mecra hakkı isteminden ibarettir. Kabule ilişkin ilk karar davalının temyizi üzerine bozulmuş olup, mahkeme bozmaya uymuş ve yine davanın kabulüne karar vermiştir.
Yararına mecra hakkı istenilen taşınmazın sınırında bulunan Ayva Sokağında, belediyece yapılmış kanalizasyon bulunmaktadır. Bu durumda inşaatın bu husus bilinerek ve kanalizasyondan kot alınmaksızın yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Projesinin tamamının incelenmesinden, binanın zemin ve zemin üstü iki kat, zemin altında iki bodrum kat ve bir de bunun altında kömürlüklerin bulunduğu kattan ibaret olduğu saptanmıştır. Dava dilekçesinden, bu yapıya pis suların foseptik çukurunda toplanması suretiyle izin verildiği ve ölçülere uygun foseptik çukuru yapılması kaydıyla projesinin tasdikiyle inşaasına müsaade edildiği anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla projedeki haline göre binanın pis suları foseptik çukurunda toplanacak ve oradan da vidanjörle boşaltılacaktır. Böyle bir kullanma foseptik çukurunun yeterli olduğu dava dilekçesinde açıkca vurgulanmıştır.
Ne varki daha sonra bina sakinleri, en altta bulunan ve projesinde kömürlük ve depo olarak görünen bodrum kısmını mescit ve Kuran kursu haline getirmişler; böylece projeyi fiilen tadil ederek, bu yere, binada oturanlar kendileri dışında başka bir çok kimselerin gelmesine ve kullanılmasına da olanak hazırlamışlardır. Bu eylemli tahsisin mahiyeti icabı da foseptik çukura çok sık dolmaya başlamış ve yetersiz kalmıştır. Bunun üzerine de komşu taşınmazdan mecra hakkı isteminde bulunulmuştur. Projeye aykırı olarak yaratılan duruma zaruret hali olarak dayanılmıştır. Bir başka ifadeyle, ilk yapım şeklinde yeterli olan foseptik çukurunun projeye aykırı olarak yaratılan fiili tahsis nedeniyle kifayetsizliği öne sürülmektedir ki, bu birbiriyle çelişen bir olgudur. Bozma ilamımızda bu hususun araştırılıp değerlendirilmesi istenildiği ve mahkemece de bu bozmaya uyulduğu halde, bunun gerekleri yerine getirilmemiştir. Kuran kursu ve mescit haline getirilmeden önce foseptik çukuru ihtiyaca yeterken binanın projesinde yer almayan ve fiilen yapılan bu dönüşüm sonucu ortaya çıkan fazla pis ve atık suların mecra tesisi zaruretine gerekçe yapılması yerinde görülmemiştir. Meşru ve hukuki zeminde kalınmak gerekir. Bunlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde kabule karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması icap etmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.