 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/679
Karar No : 1997/891
Tarih : 05.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tespit ve iptal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 17.9.1996 gün ve 1995/1034 E., 1996/606 K. sayılı kararın incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 11.11.1996 gün ve 1996/6208-6190 sayılı ilamı ile; (.... Dava yurtdışında geçen çalışmaların borçlanılması gerektiğinin tesbiti ile, kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 3201 sayılı yasanın geçici 1. ve 3. maddeleridir. Geçici 1. maddeye göre; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yurda dönmüş olmakla birlikte 2147 sayılı kanuna göre hizmet sürelerini değerlendirmemiş olanlar; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en çok iki yıl içinde yazılı istekte bulunmak suretiyle değerlendirilebilirler. Somut olayda, davacı miras bırakanı D.A., Almanya'dan yurda 1982 tarihinde kesin dönüş yaptığı, Almanya'daki çalışmalarını borçlanmak için 3.10.1989 tarihinde kuruma başvurduğu, isteği kurumca 30.1.1990 gün, 9544 sayılı yazı ile, süresinde başvurmadığından reddedildiği açık seçiktir. Öte yandan, maddede öngörülen süre hak düşürücü süre olup, hakkın düşmesinden sonra, düşen hakkın yeniden ihyasına yasaca ve hukukça olanak olmadığı hukuksal gerçeği ortadadır. Bundan başka, Kuzey Kıbrız Türk Cumhuriyeti'nde geçen 1 aylık çalışmasının 3. madde gereğince 1.4.1994 tarihine kadar borçlanmak için kuruma başvurulması gerektiği de açıktır. Oysa, hak sahibi tarafından başvurunun 25.9.1995 tarihinde yapıldığı söz götürmez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaan ve özellikle davacı miras bırakanı D.A.nın 26.9.1994 tarihinde öldüğü ve sağlığında yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü süre içinde başvurmaması nedeniyle düşen bir hakkın, mücbir sebep nedeniyle hak sahibinin kullanması gerektiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanutlara, bozma kararında açıklanan gerektiric inedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.11.1997 tarihinde oybirliği ile kaarr verildi.