Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/552
Karar No : 1997/836
Tarih : 15.10.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki "fark, kıdem, ihbar tazminatı, ücret kıdem teşvik ve izin ücreti alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1. İş Mahkemesince davanın dair verilen 25.9.996 gün 1995/600 E.1996/450 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
    Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.2.1997 gün ve 1996/22236-1997/13128 sayılı ilamı:
    (.. Davacı dava dilekçesinde işyerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iş aktinin fesh edildiğini bildirerek fark alacak isteğinde bulunmuştur. Dosya içeriğine göre 1.6.1994 - 31.5.1996 Toplu İş Sözleşmesi 15.3.1995 tarihinde imzalanmıştır. Davacının sözleşmesi yürürlük başlangıç tarihinden sonra imza tarihinden önce 13.6.1994 tarihinde tazminatları peşin ödenmek suretiyle fesh edilmiştir. İmza tarihinde çalışması olmıyan davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için sözleşmede özel bir hüküm bulunması gerekir. TİS.de böyle bir hükme yer verilmiş değildir. 2822 sayılı TİS.si Grev ve Lokavt Kanunun 9. maddesine göre TİS.nin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olan ve çalışmakta bulunan işçiler TİS.den yararlanırlar. TİS.de bunun aksine yani imza tarihinden önce ve yürürlük tarihinden sonra hizmet akti fesh edilenlerin sözleşmeden yararlanacaklarına dair bir kural mevcut değildir. Mahkemenin, Yasanın 9. maddesine yanlış anlam vererek TİS.den doğan farklara karar vermesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
    KARAR : Davacı işçi, davalıya ait işyerinde çalışırken 1475 sayılı İş Kanunun 13 ve 14. maddelerine göre ihbar ve kıdem tazminatları ve diğer işçilik hakları ödenerek hizmet sözleşmesinin feshedildiğini, ancak işyerinde uygulanmak üzere yürürlüğe konulan Toplu İş Sözleşmesinin yürürlük başlangıç tarihinden sonra bu fesih işlemi gerçekleştirildiği halde, hakkında Toplu İş sözleşmesi hükümleri uygulanmadığını, bir başka anlatımlakendisinin anılan sözleşmeden yararlandırılmadığını öne sürerek hak tazminat ve alacak isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı işveren Toplu İş Sözleşmesinin imzası tarihinde davacı işçinin çalışmadığı için bu sözleşmeden yararlandırılmasının mümkün olmadığını savunmuş davanın reddini dilemiştir. Mahkemece pozitif hukukumuzda Toplu İş Sözleşmesi yürürlük başlangıç tarihi ile imzası tarihi arasında tazminat ve işçilik haklarını hak edecek şekilde ayrılanların Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılmayacaklarını öngören bir kurala yer verilmediğini, aslında bu konuda yasal bir boşluk bulunduğunu belirtilerek istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
    Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık Toplu İş sözleşmesinin yürürlük başlangıç tarihi ile imza tarihi arasında, hizmet sözleşmesi ihbar ve kıdem tazminatları ile işçilik haklarını hak edecek şekilde ayrılan işçilerin Toplu İş Sözleşmesinden yararlanıp yararlanmıyacağının belirmesinde toplanmakta olup tamamen hukuki tavsifle ilgilidir. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşme GLK'nun konu ile ilgili 9. maddesinin 1 fıkrasında "Toplu İş Sözleşmesinden" taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar, kuralına yer verildikten sonra ikinci fıkrasında somut olayda gözönünde tutulması gereken (Toplu İş Sözleşmesinin, imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerini taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar) biçiminde bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre bir işçinin işyerinde uygulamaya konulan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için kural olarak, o sözleşmenin yürürlük başlangıç ve imza tarihlerinde çalışmakta olması gerekmektedir. Bu olguya dayanan yorum yolu öğretide ve yargı inançlarında da kararlılıkla sapma göstermeden süre gelmiştir (BKz. Seza Reisoğlu, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu Şerhi, Ankara 1986 Sh. 140-141; Fevzi Şahlaman Toplu İş Sözleşmesi, İstanbul, 1992 Sh. 133 vd; Kemal Oğuzman, Hukuki yönden İşçi-İşveren ilişkileri, 4 Bası, İstanbul Sh.83). Gerçektede bu kabul anılan maddenin özüne ve sözüne uygun olup aksi bir yoruma müsait değildir. Bunun sonucu olarak anılan tarihler arasında işyerinde çalışmayan işçiler kural olarak Toplu İş sözleşmesinden yararlanamazlar. Ancak böyle bir durumda bulunan işçilerin Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmeleri için sözleşmede özel; ayrık bir kurala yer verilmesi gerekir. Oysa somut olayda imza tarihinden önce işten ayrılanların Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılacaklarına dair ayrık bir kurala yer verilmiş değildir. Bu bağlamda hemen belirtelim ki söz konusu Toplu İş sözleşmesinin 6/a maddesinde öngörülen "Bu Toplu İş Sözleşmesinden sendikaya üye olanlar yararlanırlar" ve "40/a maddesindeki bu Toplu İş Sözleşmesi ile yapılan ücret zamlarının yürürlük başlangıç tarihinde çalışan işçilerin ücretlerine uygulanır" şeklindeki hükümlerde az yukarda açıklanan hukuki sonucu değiştirecek nitelikte kabul edilemez esasen Toplu İş Sözleşmesinin bu kuralları, gerçekte sendikaya üye işçilerin Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabileceklerine ve getirilen zamların ve yürü.. başlangıç tarihinden itibaren uygulanacağına dair genel ve temel kuralların birer tekrarından ibarettir.
    Hal böyle olunca anılan kuralların, Toplu İş Sözleşmesinin yürürlük başlangıç tarihi ile imza tarihi arasında ayrılan işçiler için (olayda davacı yönünden) özel ve ayrık biçimde öngörülmüş bir düzenleme olarak nitelendirilmesi olanağı yoktur.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve asaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
    SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.
 
    MUHALEFET ŞERHİ
    Toplu İş Sözleşmesinin imza tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden itibaren yararlanılan (2822 sayılı Kanun 9/2).
    Davacının davalıya ait işyerinden ayrıldığı 13.6.1994 tarihinde Toplu İş Sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğuna bir ihtilaf yoktur. Dosya arasında bulunan sendika yazısından davacının Toplu İş Sözleşmesinin imzalandığı 15.3.1995 tarihinde sendika üyeliğinin sona ermediği anlaşılmaktadır.
    Toplu İş Sözleşmesinin 5/b ve 6/a maddesinde kanuna paralel olarak (Bu TİS kapsamına giren işyerlerinin bütün hükümlerinden intafade ederler) ve (Bu TİS taraf sendikaya üye olanlara uygulanır) denmiştir.
    Gerek Kanunda ve gerekse Toplu İş sözleşmesinde, sözleşmenin imza tarihinde sözleşmenin kapsamında olan iş yerlerinde ÇALIŞMAKTA OLMAK şartı yoktur. Kanundaki tek unsur Toplu İş Sözleşmesinin tarafı sendikaya üye olmaktan ibarettir. Bunun yanında Toplu İş Sözleşmesinin imza tarihinde ÇALIŞMAKTA OLMAK şartını idare etmek kanuna ve toplu sözleşmeye aykırı yorum olur. Davacı Toplu Sözleşmenin yürürlük tarihi olan 1.6.1994 tarihinde davalının işyerinde işçidir. Kanunun öngördüğü biçimde Toplu Sözleşmenin imza tarihi olan 15.3.1995 tarihinde de sendikanın üyesidir. Şu halde işten çıkarıldığı 15.6.1994 gününde iş yerindemer'i olan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanamayacağı yönündeki yorum iş vereni Toplu İş Sözleşmesinin bağıtlanmasını geciktirmeye ve Toplu İş Sözleşmesinden kurtulmak amacı ile işçi çıkarmaya sevk eder.
    Mahkemenin kararı doğrudur, çoğunluk kararına katılamıyorum.   
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini