Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/540
Karar No : 1997/866
Tarih : 22.10.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem, ihbar tazminatı, izin ve fazla mesai ücreti alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verien 24.12.1996 tarih ve 1996/1515 E., 2914 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 28.4.1997 tarih ve 1997/1401-7663 sayılı ilamı ile; (... Davacı işçi haksız şekilde sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur. Mahkemece istek reddedilmiş ise de belirtmek gerekir ki, sözleşmenin ihbar ve kıdem tazminatını hak etmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatı davalı işveren aittir. Somut olayda hizmet sözleşmesinin son bulduğu dosya içeriği ile açık seçik ortadadır. Ancak nasıl son bulduğu çözümlenmesi gereken sorunu oluşturmaktadır. Bu konuda az önce işaret edildiği gibi davalı işveren ihbar ve kıdem tazminatını hak etmeyecke şekilde sözleşmenin son bulduğunu ispat etmiş değildir. Böyle olunca ihbar ve kıdem tazminatı istekleri hüküm altına alınmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Temyiz Eden: Davacı vekili.
   
HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı işçi davalıya ait işyerinde çalışırken hizmet sözleşmesinin haksız feshedildiğinden söz ederek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı ise, konu ile ilgili olarak davacı işçi tarafından işin Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne intikali üzerine iş müfettişine verdiği ifadede davacının işyerini terk edip gittiğini bildirdiği gibi, mahkemede yaptığı açıklamada da, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davacının hizmet sözleşmesini davalı işverenin feshettiğini kanıtlayamadığı gerekçesine dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda yerel mahkeme ile, Özel Daire arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin hangi tarafça sona erdirildiği ve ispat külfetinin taraflardan hangisine düştüğü konularında toplanmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, iddia savunma ve dosya içeriğine göre; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona erdiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, işçi işverenin; davalı işveren ise, işçinin sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmeleri karşısında, konunun ispat kolaylığı bakımından ele alınmasında zorunluluk vardır. İşveren nezdinde kayıtlar tutulduğna ve işverenin işin yürütülmesi ve gereği şekilde yapılabilmesi için her türlü imkana sahip bulunduğuna göre ispat kolaylığına kendisinin sahip olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan iş hukukunda işçiyi koruma ilkesi geçerlidir. Bu ilke uyarınca da ispat külfetinin somut olayda davalı işverene yükletilmesi gerekeceği açıktır. Davalı savunmasında somut olayda davacı işçinin terk olgusuna dayandığından, artık bu davranışı davalı işverenin kanıtlaması zorunluğu ortadadır. Böyle olunca kıdem ve ihbar tazminatı alamayacak şekilde hizmet sözleşmesinin davacı işçi tarafından bozulduğu kanıtlamamış olduğundan, davanı3n kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı bozulmalıdır. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
    SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 22.10.1997 tarihinde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini