 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/3-847
Karar No : 1997/1066
Tarih : 17.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında "kira tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara, 8.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.11.1996 gün ve 1996/417 Esas No : 992 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 8.4.1997 gün ve 1997/3097-3705 sayılı ilamı ile; (...Davacı, 1.9.1995 tarihinden itibaren aylık kiranın 750.000.000 lira olarak tesbitini talep etmiş, mahkemece aylık 575.000.000 lira kira parasına karar verilmiştir.
Dava konusu mecur ile ilgili olarak 1.9.1992 dönemine ait kira parası tesbit edilirken bilirkişi raporunda boş olarak 70.000.000 liraya kiraya verilebileceği belirtilmiş, ancak taleple bağlı kalınarak 25.000.000 lira kira parasına karar verilmiştir.
1.9.1993 kira dönemine ait kira parası tesbit edilirken, önceki döneme ait bilirkişi raporunda belirlenen miktarı hak ve nesafete göre 57.992.720 lira olarak kabul edip, bu miktara %65 oranında T.E.F.E.nin yansıtılması suretiyle l. 9.1993 dönemine ait kira parası 93.687.988 lira olarak tesbit edilmiştir. Demek ki, 1.9.1993 kira döneminde hak ve nesafet yakalanmış oluyor.
O halde dava konusu olan 1.9.1995 kira dönemi 3. endeks yılı olmaktadır.
Bilirkişi raporunda . özel neden ve değişiklikten bahsedilmediğine göre, mahkemece önceki kira parasına %65 oranında T.E.F.E.nin yansıtılması suretiyle kira parasının tesbitine karar verilmesi gerekirken somut olarak ispatlanamayan nedenlerle fazla kira parasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozular ak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu' nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 17.12.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.