 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/326
Karar No : 1997/560
Tarih : 18.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ayrancı Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin reddine dair verilen 20.9.1995 gün ve 1995/36 E.56 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26.2.1996 gün ve 1996/498-1682 sayılı ilamı:
1. Medeni Kanunun 405/8. maddesi uyarınca vasi her dava için ayrı ayrı sulh hakiminden izin almak zorundadır. Davacıdan bu yöndeki karar istenmeden işin esasının incelenmesi doğru değildir.
2. yetki ilk itirazının kabul edilebilmesi için yetkili mahkemenin doğru gösterilmesi gerekir (HUMK.23).
Dava evlilik haricinde doğan çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 9. maddesine göre yetkili mahkemece davalının ikametgahı mahkemesidir. Ailesi kayıt tablosudur. Aile nüfus kayıt tablosundan davalının Karapınar Nüfusuna kayıtlı olduğu görülmektedir. Karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yer ikametgahdır. (MK. m.4). Davalı karinenin aksini isbatlayacak herhangi bir delil göstermemiştir. O halde yetkili mahkeme dğru gösterilmediğinden mahkemece yetki itirazının reddine karar verilip işin esasının incelenmesi gerekirken yasanın yorumunda da delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnma kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Dava vekilinin temyiz itirazlarının Kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.