 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/312
Karar No : 1997/570
Tarih : 25.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "imzaya ve borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Hukuk Hakimliği'nce itirazın reddine dair verilen 18.4.1996 tarih ve 1996/67 E. 341 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 19.9.1996 tarih ve 1996/9723-10665 sayılı ilamı ile; (... 25.2.1993 tarihli imza sirkülerinde, borçlu şirketin şirket ünvanına havi kaşe altında çift imza ile temsil ve ilzam edileceği karar altına alınmıştır. Takip dayanağı bono ise, mühür Z.A. tarafından imzalanmıştır. Kaldı ki, bu kişilere verilen ilzam yetkisi 3 yıl ile sınırlıdır.
Mercice bu husus göz önüne alınarak, imza sahibinin kişisel sorumluluğu söz konusu olduğundan borçlu şirketin itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, aksine düşünce ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı ve davalı vekilleri.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, takibe konu senedin çift imzalı olması gerekirken, tek imzalı olması nedeniyle şirketi bağlamayacağına ilişkin, takibe itiraz istemiyle ilgilidir. Mercice itirazın reddine karar verilmiş, kararı davacı-borçlu vekili temyiz etmiş, davalı-alacaklı temyiz etmemiş, hüküm Özel Daire'ce bozulmuştur. Merci kararı hükmü temyiz etmeyen davalı-alacaklı yönünden kesinleşmiştir.
Bu durumda, hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan davalı-alacaklının mercice verilen direnme kararını temyize hakkı ve hukuki yararı yoktur.
O itibarla davalı-alacaklının temyiz istemi bu nedenle reddedilmelidir.
Davacı-borçlunun temyizine gelince; İcra Tetkik Mercii Kararı "tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir" (İİK 363/17-2).
Temyize konu itiraz davasında 4.2.1997 tarihinde verilen direnme kararı davacı-borçlu vekiline 3.3.1997 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili son günü tatile rastlamayan 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 17.3.1997 tarihinde harçlandırılıp aynı gün temyiz defterine kaydedilen dilekçe ile hükmü temyiz etmiştir. Bu durumda temyiz süresi geçirildikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk kararı temyiz etmeyerek hakkındaki karar kesinleşmiş bulunan davalı-alacaklının, direnme kararını da temyiz hakkı olmadığından, temyiz isteminin bu nedenle REDDİNE,
2- Davacı- borçlu vekilinin süre geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin harçlarının istek halinde iadesine 25.6.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.