 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/300
Karar No : 1997/571
Tarih : 25.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "sıra cetveline itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir Asliye 1. Hukuk Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 25.8.1995 tarih ve 1994/727 E., 1995/895 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.5.1996 tarih ve 1996/3952-5041 sayılı ilamı ile; (.... Davacı vekili, davalının takibi ve fiili haczi bulunmadığı halde 1991/2939 esas sayılı dosyada düzenlenen sıra cetvelinde yer aldığını iddia ederek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, 6183 sayılı yasa uyarınca gayrimenkul hacizlerinde fiili hacze gerek bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının alacağının tahsili için takip yapmadığı ve fiili hacizde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6183 sayılı yasanın 88. maddesine göre, davalı Hazine'nin taşınmazın tapu kaydına işlettiği haciz şerhi geçerlidir. Ancak davacının kesin haciz tarihinin 25.10.1991 olmasına karşın, davalı Hazine'nin gayrimenkulün aynından kaynaklanmayan alacak nedeniyle mevcut hacizi 4.11.1991 tarihinde yapıldığından, 6183 sayılı yasanın 21/I maddesi gereğince satış bedeli bakiyesinin davacı ile davalı Hazine arasında garameten paylaştırılmasına karar vermek gerekirken, mahkemece bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Hazine vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında ağçıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 25.6.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.