 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/2-10
Karar No : 1997/275
Tarih : 2.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOCANIN KARISININ ARSASINA EV YAPMASI
- KADIN ADINA KAYITLI TAŞINMAZDA KOCANIN PAYI
- SÖZLEŞMENİN YORUMU ( Kocanın taşınmazın inşasına katkısı )
- ZARARIN HAKKANİYETE UYGUN TESBİTİ
818/m.18,42,43,98
743/m.4
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "sebepsiz zenginleşme, istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yenice Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.3.1995 gün ve 1994/189 E., 1995/46 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Daireslnln 22/12/1995 gün ve 1995/13148 • 14111 sayılı llamı:
( ... Dinlenen tanıklar ve davalı Şeküre dava konusu evin, şeküre'ye ait arsa üzerine o zaman henüz boşanmamış olan davacı ve davalı Şeküre tarafından ortak harcamalarla yapıldığı şeküre'nin arsayı üzerindeki muhtesatla birlikte oğlu diğer davalı Hayrettin'e karşılık almadan bağışladığını, açıklamışlardır.
Davalı Hayrettin'in belirtilen durumu bildiği, binanın yapımında çalıştığı, davalı Şeküre'nin bağış yapmasına karşın tapuda satış göstererek danışıklı işlemi yaptıkları anlaşılmıştır.
Karı-koca olan davacı ile davalı Şeküre'nin bu evi ömür boyu sürecek ortak yaşamlarını geçirmek üzere olanaklarını birleştirerek inşa ettikleri kuşkusuzdur. Ne varki boşanma olayı üzerine davalı yukarıda belirtildiği şekilde taşınmazı danışık bir işlemle diğer davalı oğluna devir etmekle zararlandırıcı olaya neden olmuştur. 28/9/1994 gün 47/564 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında "parasını birlikte ödeyen taraflar arasında taşınmaz mal alımı konusunda bir anlaşma oluştuğu ancak davalının söz konusu taşınmazı kendi adına kayıt ettirmekle anlaşmaya aykırı davrandığı, bu davranışın tazminat istenilmesine neden olacağını belirtmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nun 6/12/1995 gün 842/1107 sayılı Kararında da, karı-koca arasındaki bu gibi işlemlerde birinin, eserin oluşmasında katkısının varlığını yerel mahkeme kararına yollama yaparak ( Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesmin 28/6/1995 gün 529-643 sayılı ısrar kararı ) dolaylı bir adi ortaklık olarak mteleyerek, mahkeme kararını onamıştır:
O halde davacının dava konusu eve yaptığı katkının Borçlar Kanununun 42-43 ve 98. maddeleri hükümleri dikkate alınarak zararın hesap edilebilirliğinin olanaklı olması halinde gerçek zararın, zararın gerçek miktarının kanıtlanamaması veya tesbitinin mümkün olamaması durumunda halin mutad ceryanını ve zarar görenin yaptığı katkının karşılığında Medeni Kanunun 4. maddesiyle ön görülen hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde uygun miktarda bir ödenceye hüküm edilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru bulunmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.