 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/261
Karar No : 1997/549
Tarih : 18.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın davalı Şirket hakkında reddine, davalı M. Sami Telli hakkında kabulüne dair verilen 9.11.1995 gün ve 1995/478 E- 765 K. sayılı kararın incelenmesi davalı M.Sami Telli vekili tarafından istenilmesi üzerine.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.3.1996 gün ve 1996/2030-2448 sayılı ilamı: (... Davacı Tamer Mustafa Vuran (Yediemin) davalılar Mehmet Sami Telli (alacaklı) ve Göksek Madencilik Ticaret A.Ş. (Borçlu) aleyhine, yedieminlik ücretinden doğan alacağı için 15.000.000 liralık icra takibinde bulunmuş, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılması için bu dava açılmış, mahkemece borçlu aleyhine açılan davanın reddine, alacaklı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, kararı alacaklı (davamızdaki davalı) temyiz etmiştir.
"Davaya konu edilen yedieminlik ücretine sebep olan takipteki gelişmelerin özeti de aşağıdadır: "Alacaklı Mehmet Sami telli, Göksek Madencilik Ticaret A.Ş.'den 26.817.760 liralık alacağı için İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 1993/3973 sayılı dosyası ile 17.3.1993 tarihinde takip başlatmış aynı gün İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 1993/471 sayılı takip dosyasında borçlunun toplam 27.000.000 liralık menkul mallarına haciz konulmuş, haczedilen maller günlük 40.000 lira yediemin ücreti belirlenerek yediemin tayin edilen Tamer Mustafa Vuran'a teslim edilmiş takip alacaklısı 1 aylık yediemin ücretini avans olarak peşin ödemiş, takip borçlusunun borcu ödemis nedeniyle 9.4.1993 günü haczin kaldırılmasına karar verilmiş, alacaklının icra dosyasındaki parayı 14.4.1993 günü aldığı görülmüştür. Haczin yukarıdaki tarihte kalkmasına rağmen hacizli malların yedieminden alınması konusunda herhangi bmir talep ve işlem olmamış, yediemin 6.5.1993 günü avans olarak yatırılmış bulunan 1 aylık ücreti almış 17.4.1994 tarihli dilekçe ile de yediemin deposunu naklettiği yeni adresini bildirmiş, 15 Ekim 1995 tarihine kadar hesaplanan 37.720.000 liralık yediemin ücretinin 15.00.000 lirası için de davaya konu edilen icra takibinde bulunmuştur.
Yukarıdaki gelişmeler ışığında çözülecek sorun borcun ödenmesi nedeniyle kaldırılan hacze rağmen yedieminde muhafaza edilmeye devam edilen malların yediemin ücretinden takibi yapan alacaklının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı İİK'nun 59, 90, 95. maddeleri ile HUMK'nun 12. faslında yer alan ve dava masraflarını düzenleyen hükümlere göre, takip veya dava sırasında ilgili gerekli masrafları yapacak, sonuçta kim haksız çıktı ise masraflar ona yükletilecektir. Somut olayda alacaklı (davalı) alacağını almış ve takipte haklılığı kesinleşmiştir. Alacaklının alacağını aldığı tarihten sonrası için yedieminliğin devamı konusunda bir talebi ve işlevi yoktur. Haczin kaldırılmasından sonra malları yedieminde muhafazasından yararlanan borçlu ile yediemin ücretinden yararlanacak olan yediemindir. Borçlu bir an evvel yediemindeki malları alıp yediemin ücretinin artmasına sebep olmayacaktır. Yedieminde, yedieminlik ücreti nedeniyle hapis hakkı bulunan malların değerini çok aşan yedieminlik ücretine sebep olmama durumundadır. Sonuç olarak, takip alacaklısının takibinde haklılığı, alacağını tahsil etmiş olması, haczin kaldırıldığı dönemden birkaç gün sonrasına kadar olan yedieminlik ücretini avans olarak ödemesi, sorumluluğu içinb aşka bir neden de bulunmaması nedeniyle kararı temyiz etmiş bulunan alacaklı davalı hakkında verilmiş bulunan kararın bozulması gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektiricinedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı M. Sami Telli vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.