|
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/21-380
Karar No : 1997/612
Tarih : 25.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞ KAZASI SONUCU SÜREKLİ BEDEN GÜCÜ KAYBI
- BEDEN GÜCÜ KAYBI
- ZARAR HESABI
- GERÇEK KAZANÇ
1475/m.73
818/m.43
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.12.1996 gün ve 1996/2606-4393 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 11.3.1997 gün ve 1997/591-1619 sayılı ilamı:
( ... İş kazası sonucu sürekli beden gücü kaybına uğrayan işçilerin maddi zarar hesapları yapılırken, günlük kazanca esas olarak, bilinen kayıtlarda gözüken gerçek kazançlarının dikkate alınması zorunludur. Hata veya sahteliğine ilişkin açık itirazın bulunmadığı, işveren veya kurum kayıtlarına geçmiş, bordrolarda gözüken ücretler yerine, varsayıma dayalı ücretler esas alınamaz. Dava konusu olayda, davacının ücret ve kazançlarına ilişkin belgeler dosyasına ibraz edilmiştir. Bu miktarlara herhangi bir itirazın olmadığı gözetilmeksizin, doğrudan Ticaret Odası'ndan, emsal ücretin sorularak, buna dayalı hesap raporu düzenlenmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1 - Yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin kurulan hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Özel dairece anılan davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, davalı yararına bozma kararı verilmiştir. O nedenle davacı vekili yönünden hükmün kesinleştiği açıktır.
Bu durumda hakkında hüküm kesinleşmiş bulunan davacı vekilinin direnme kararının temyize hakkı bulunmamaktadır. O nedenle davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmelidir.
2 - Davalı vekilinin temyizine gelince;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere;
1 - Hakkında hüküm kesinleşmiş bulunan davacı vekilinin direnme kararını temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin ( REDDİNE ),
2 - Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.