Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/19-781
Karar No : 1997/1008
Tarih : 3.12.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • FİNANSAL KİRALAMA KONUSU MALA İLİŞKİN MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER ( Hangi Tarafa Ait Olacağı )
  • NET AKTİF VERGİ ( Finansal Kiralama Sözleşmesinde Hangi Tarafın Sorumlu Olacağı )
  • FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİ ( Net Aktif Vergiden Hangi Tarafın Sorumlu Olacağı )
 
3226/m.1,4,6,13,14,17
 
DAVA : Taraflar arasındaki "istirdat - menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.3.1995 gün ve 1994/1165 E- 1995/342 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16.4.1996 gün ve 1995/11254- 1996/3871 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkili şirketle davalı finans kurumu arasında imzalanan muhtelif tarihli finansal kiralama sözleşmeleri ile mülkiyeti davalıya ait malların davacıya teslim edildiğini, ekonomik sıkıntı nedeniyle net aktif vergisi adı altında ek vergi düzenlemesi getirildiğini, aktiflerden alınacak bu vergiden davalı şirketin sorumlu olduğunu, buna rağmen davalının ihtarname ile müvekkilini sorumlu tutmak istediğini ileri sürerek müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesine konu malların net aktif vergisinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitine, ödenmiş 12.886.928 TL.nın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, finansal kiralama konusu malları davacının malik gibi tasarruf ettiğini, gerçek ve fiili malik davacı olduğundan net aktif vergisinden de davacının sorumlu olduğunu, sözleşmelerin 8. maddesinde vergi resim ve harçlardan davacının sorumlu olacağının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre 3986 Sayılı Kanunun 10. maddesine göre net aktif vergisinin hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği, mükellefinin değiştirilemeyeceği, verginin sorumlusunun davalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu'nun 1. maddesi ile finansal kiralama münasebetinin "finansman sağlamaya" yönelik bir tip sözleşme olduğu amaçlanmıştır. Bu tür sözleşmede; finansman şirketi sözleşmeye konu malın hukuki mülkiyetini muhafaza ederken, ekonomik mülkiyet malı teslim alan kiracı ( işletici )'ye geçmektedir. Finans şirketi, işletenin (kiracı) ihtiyaç duyduğu yatırım mallarını teminde ona kredi vermek suretiyle değil bir üçüncü şahıstan kiracının beğenip seçtiği hatta pazarlığını yapmış olduğu nesneyi satın almak ve kiracıya kullanımını bir bedel karşılığı devretmek yolu ile karşılamak biçiminde gerçekleştirmektedir. Böylece kiracı adeta bir malikin yetkilerine sahip olmakta ve finansman yükünden kurtulmuş bulunmaktadır ( F.K.K. madde 4 ). Az yukarıda değinildiği gibi kiralamanın ancak bir bedel karşılığında olacağı, yasanın koyduğu kurallar karşısında finansal kiralama şirketinin ise bir "finans kurumu" olduğu tartışmasızdır. İşte bir finans kurumu olarak finansal kiralama sözleşmesine konu olan mala tahsis ettiği fonun kendisine dönüşü, finansal kiralama bedellerinin tesbitinde esas olmaktadır. Finans şirketinin mal üzerinde sahip olduğu hukuki mülkiyet hakkı bu fonun kendisine dönmesi için bir teminat sağlamaktadır. Finansal kiralama bedellerinin nasıl saptanacağı Finansal Kiralama Kanunu'nun 6. maddesinde açıkça belirtilmemiştir. Bu hususları tarafların serbest iradesine bırakmıştır.
Genel olarak finansal kiralama sözleşmeleri düzenlenirken finansal kiralama bedellerinin tesbitinde kiralayanın satıcıya ödediği satış bedeli, idari masraflar, refinansman giderleri, sözleşme ile ilgili diğer masraflar, belli bir riziko primi ve kar payı, sigorta primleri, değişen faiz oranları, vergi ve harç sözleşme anındaki oranlar esas alınarak finansal kiralama bedeline yansıtılmaktadır. Hatta sözleşme süresi içinde bunlarda bir değişiklik olduğu takdirde, kiralayanın sözleşmeye konu malın hukuki mülkiyetine sahip olması nedeniyle etkilenmesi sözkonusu olacağından bunların finansal kiralama bedellerine yansıtılacağına dair sözleşmeye konan klozların geçerli olacağı da kabul görmektedir.
Finansal Kiralama Kanunu'muzun düzenlenmesine esas olan Avrupa ülkelerinde leasing sözleşmelerinde finansal kiralama konusu malın aynı ile ilgili yükümlülüklerinin yanı sıra o mala ilişkin her türlü mali yükümlülüklerin kiracı tarafından ödeneceği sözleşmeye konmakta ve bu çözümün geçerli olacağı kabul edilmektedir. Ülkemizde de finansal kiralama sözleşmelerine konacak bu tür hükümler ile sözkonusu yükümlülüklerin kiracıya geçirilmesinin geçerli olacağı öğretide haklı olarak kabul edilmektedir ( Atilla Altop, Finansal Kiralama ( Leasing ) Sözleşmesi, Ankara-1990, s. 225-226; Argun Köteli, Karşılaştırmalı Hukuk ve Türk Hukukunda Finansal Kiralama, İstanbul-1991, s. 233 ).
Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre; kiracı ( işletmeci ) finansal kiralama bedellerini ödeme ( F.K.K. madde 4-6 ), malı kullanırken azami özeni gösterme, malın her türlü onarım ve bakım masraflarını üstlenme borçları yanısıra, sigorta primlerini ödeme (m. 17), malın aynı ile ilgili mükellefiyetlerin yanısıra o mala ilişkin her türlü mali yükümlülükleri de üstlenmektedir. Finansal Kiralama Kanunu'nun 13, 14 ve 17. maddelerinde bu yükümlülükler sayılmakla beraber mala ilişkin mali yük ve vergilerin kime ait olacağına dair bir açıklık yok ise de yukarıda açıklandığı gibi sözleşmede bu yükümlülüklerin dağılımına ait hükümler ( klozlara ), sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık ( ahde vefa - Pacta Sund Servanda ) ilkesine uygundur. Hukukumuzda da kabul edilmiş bu ilkeye göre; sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış; kararlaştırılan edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeniyle değişmiş olsa bile borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Bu kuralın tek istisnası koşulları gerçekleştiğinde "beklenmeyen hal" şartıdır. Sözleşmede yer alan bir beyanla değişen hal ve şartların rizikosunu üstlenen kimse sonradan bu rizikodan kendisini kurtaramaz ve bu istisnadan yararlanamaz.
Taraflar arasında düzenlenen Finansal Kiralama Sözleşmelerinin 8/1. maddesinde aynen "... Halen mevcut ve ileride doğacak vergi, resim, harç ve ücretler ile cezalar ve bunlardaki artışlar ... kiracıya aittir." hükmü yer almaktadır. Keza sözleşme süresinin bitiminde 100.000.- TL. gibi düşük bir bedelle kiracının kiralananın mülkiyetini kazanacağı da kabul edilmiştir. Buna karşılık, kiracının isteği ile ona yatırım malını sağlayan ve salt finansman amacı güden finansal kiralama şirketinin, sadece mal ( nesne ) üzerinde bir teminat fonksiyonu taşıyan hukuki mülkiyetine sahip olduğu düşünüldüğünde malın aynına ilişkin her türlü yükümlülüğün sözleşmede yer alan, az önce açıklanan hüküm ile kiracıya yansıtılmasının, finansal kiralama sözleşmesinin mahiyetine ve yasaya uygun ve hukuken geçerli olduğunun kabulü gerekir.
Hiç şüphe yok ki 3986 Sayılı Yasa ile getirilen net aktif vergisinin, kiralananın aynına ilişkin olduğu ve aktifinde gösteren finansal kiralama şirketince ödeneceğinde duraksama yoktur. Daha açık bir ifade ile net aktif vergisinin mükellefi davalı finansal kiralama A.Ş.'dir. Ancak yukarıda açıklanan yasal olgular ve öğretide kabul gören finansal kiralama sözleşmelerinin ifası zımnında kiralananlara ilişkin net aktif vergisinin sözleşmede yer alan hüküm doğrultusunda kiracı davacıya tamamen yansıtılması gerekir. O halde net aktif vergisini davalıya ödeyen davacı kiracının ödediği miktarı geri talep etmesi ve diğer taksitlerinden de borçlu olmadığının tesbiti mümkün değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değişik düşünce ile kabulü usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3/12/1997 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini