 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/182
Karar No : 1997/447
Tarih : 21.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "iki haklı ihtar ve temerrüt nedeniyle tahliye, kira alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5.3.1996 gün ve 1996/25-184 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 30.5.1996 gün ve 1996/523-5418 sayılı ilamı; (... Dava, iki haklı ihtar, temerrüt nedeniyle kiralanının tahliyesi ve 28 milyon TL. kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira bedelleri için karalayana bona verilmişse, tarafların anlaşmasıyla kira alacağının tahsili ticari senede bağlanmış demektir. Hal böyle olunca ticari senetlerin tahsiline ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Ticari senetlerin cira kabiliyeti olduğundan kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi icabeder. Bu senet bankaya tahsile verilmişse gönderilen ihbarla senedin ödeme yeri borçlu tarafından biliniyor demektir. İhbara rağmen ödenmemesi halinde iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılıp buna ilişkin ihtarlar gönderilebilir. Senet tahsile verilmeyip, alacaklının elinde tutuluyorsa, alacaklının borçlunun ayağına gidip senedi verip karşılığını alması gerektiğinden bu yola gitmeden doğrudan doğruya ihtar göndererek iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapması mümkün değildir.
Olayımızda: Kira karşılığı bona alındığı hususu ihtilafsızdır. Bu durumda yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma yapılmayıp noksan inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnmez kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.