 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/12-113
Karar No : 1997/379
Tarih : 2.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- AYNI ALACAK İÇİN BİRDEN FAZLA GAYRİMENKUL ÜZERİNDE REHİN TESİS EDİLMİŞ OLMASI ( Hepsinin Aynı Anda Satışının Talep Edilmesi Gereği-Takibin İptali )
- TAKİBİN İPTALİ ( Rehnin Paraya Çevrilmesi-Aynı Alacak İçin Birden Fazla Gayrımenkul Üzerinde Rehin Tesis Edilmiş Olması )
- REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP ( Aynı Alacak İçin Birden Fazla Gayrımenkul Üzerinde Rehin Tesis Edilmiş Olması-Takibin İptali )
743/m.788
2004/m.71
DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali ( şikayet )" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;
İstanbul 8. İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne, takibin iptaline dair verilen 30.1.1996 gün ve 1995/1043-1996/95 sayılı kararın incelenmesi davalı-alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2.4.1996 gün ve 1996/3425-4504 sayılı ilamı:
M.K.nun 788. maddesi hükmüne göre "aynı olacak için birden ziyade gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise olacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber icra memuru, ancak satışı zaruri olanlarını satar". Anılan madde hükmüne göre alacaklı müşterek rehin konusu tüm taşınmazları takip talebinde belirtmeli ve tümünü aynı anda takip konusu yapılmalıdır. Ancak M.K.nun 788/son cümlesi hükmüne göre satıştaki sırayı icra müdürü tayin edecektir. Somut olayda alacaklı tüm taşınmazlar hakkında takibe geçmiş ve bunların satışlarını da 10.7.1995 ve 12.9.1995 tarihlerinde istemiştir. Bundan sonraki işlemler yukarıda değinilen M.K.788/son cümlesi gereği İcra Memurluğunca yürütülecektir. Nitekim icra memuru tüm taşınmazların, satışlarının birbirini takip eden iki günde ve birlikte yapılmasını kararlaştırmıştır.
Tetkik konusu olayda, taşınmazların tamamının satışı istenmiş, sonradan bu istek bir kısım taşınmaza hasredilmemiştir. Bu itibarla yapılan işlemlerde bir usulsüzlük görülmemiştir. Ayrıca merci kararında rehin verenlerden N. Y.'in takip talebi ve icra emrinde taraf gösterilmediği ve kendisine icra emri tebliğ edilmediği hususları da takibin iptaline dayanak yapılmıştır. Oysa ki bu kabulün aksine 20.3.1995 tarihli takip talebinde ( 6 ) nolu bölümde rehin malikleri hakkında takip yapıldığı belirtilmiş ve N. Y.'e icra emri de 23.3.1995 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu nedenlerle şikayetin reddine karar vermek gerekirken takibin takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yarılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
2. Yerel mahkemece bozmadan sonra verilen ve uyulan kısma ilişkin ( N. Y.'e icra emrinin gönderilmesi ve tebliği hakkında ) temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçelerle:
1. Davalı - alacaklı vekilinin 1. şıkka ait temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı ( BOZULMASINA ).
2. Uyulan kısma ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, Oybirliği ile karar verildi.