 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/116
Karar No : 1997/381
Tarih : 02.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.1994 gün ve 1993/704 E1994/1128 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.11.1995 gün ve 1995/3157-12746 sayılı ilamı:
(.. Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; kadastroda 6128 parsel numarası ile Hazine adına tesbit edilen taşınmaza ait tapu kaydının iptal ve davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmü davalı Hazineye temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın ilk kadastrosu 10.11.1938 tarihinde 11 ada 17 parsel numarası ile yapılmıştır. Bu taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için kadastronun yapıldığı 1938 yılına kadar 20 yıla ulaşan zilyetliğin kanıtlanması gerekir. Davacı dilekçesinde taşınmazın 1962 yılında dava dışı Yusuf Koz'dan satın aldığını, satıcının da satıştan evvel 30-40 yıl zilyetliği olduğunu açıklamıştır. Buna göre davacının en erken zilyetliği 1922 yılında başlamış olmaktadır. Dinlenen mahalli bilirkişiler 45 sene öncesinden başlayan zilyetlikten söz etmişlerdir. Kaldı ki, bu kişilerin yaşları iktisaba yeterli zilyetliğin başlangıcını bilmeleri için yeterli değildir. Dosyadaki delillerden kadastronun yapıldığı tarihe kadar davacıının bu yerde iktisaba yeterli zilyetliği kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.