Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1997/10-882
Karar No : 1997/4
Tarih : 4.2.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HİZMET TESBİTİ ( Hak düşürücü süre )
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Hizmet tesbiti )
  • S.S.K. KURUMU MÜFETTİŞİNİN ÇALIŞMAYI TESBİT EDEMEMESİ
 
506/m.79/8
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın 1. Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.3.1997 gün ve 1995/978 E-1997/266 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 22.5.1997 gün ve 1997/4073-3868 sayılı ilâmı:
( … 1 - Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davalının temyizine gelince, davada davacının davalı işverenin işyerinde 1 Ocak 1988'den 30 Ekim 1988 tarihine kadar çalıştığı halde çalışmaların kuruma bildirilmediği öne sürülmüş, sigortalı niteliğindeki bu çalışmaların tesbitine karar verilmesi istenmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 3995 sayılı Yasayla değişik 79/8 nci maddesine göre, yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tesbit edilemeyen sigortalılar çalıştıkları yılın sonundan itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları takdirde sonradan açılan dava dinlenmez.
Somut olayda davacı 30 Ekim 1988 tarihinde işyerinden ayrıldığına ve davayı 30.10.1995 tarihinde açtığına göre davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmemiş olması Usule ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir.
Davacı her ne kadar hak düşürücü süre içerisinde Kuruma başvurarak işverenin kendisini sigorta ettirmediğini ihbar etmiş ise de Kurum müfettişi tarafından yapılan araştırmada davacının çalıştığı tesbit edilememiştir. Müfettiş işyerine gittiğinde davacının çalışan kişiler arasında olmadığını görmüştür. Şayet çalışmanın varlığını saptamış olsaydı, gerçekten kurumun görevini yapmadığı ve hak düşürücü sürenin geçmediği sonucuna ulaşılmış olacaktı. Zira 79/8 nci maddede "çalışmaları kurumca tesbit edilemeyen" hükmünün yer aldığı görülmektedir. Böylece anılan maddedeki koşul gerçekleşmemiş olmaktadır.
Davacının hak düşürücü süre içerisinde viziteye çıkmış olması olgusuna gelince, vizite kağıdını işverenin düzenlediği için kurumun bu olaydan haberdar olduğu kabul edilemez. Dolayısıyla anılan maddedeki koşul burada dahi oluşmamıştır.
O halde davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı S.S.Kurumu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
Uyuşmazlık: Yerel Mahkeme ile Yüksek özel Daire arasındaki uyuşmazlık dava konusu olayda hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işveren Talat Yıldız'a ait işyerinde 1.1.1988-30.10.1988 devresi hizmet akdi ile çalıştığına ait hizmetinin tesbiti için davayı 27.10.1995 tarihinde açtığı, ancak daha önce Sosyal Sigortalar Kurumu'na 13.10.1988 tarihinde vürut eden ihbar dilekçesi ile işverenin kendisini sigortalı göstermediğinin ve haklarının tesbitini istediği, Sosyal Sigortalar Kurumunun ise, davacı işten ayrıldıktan sonra 15.10.1989 dan işyerine müfettişi göndererek kayıtların incelettiği ve müfettişin sadece işverenden sorarak işverenin davacının çalışmadığına dair beyanını kaydeden tutanağı düzenlediği, işverence davacıya verilen ve 1988/1-10 devresi çalıştığını belirten ve üzerinde bordrosu yok yazılı vizite kağıdı üzerinde durmadığı ve müfettişçe çalışma durumunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Kanunun 6. Maddesine göre, sigortalılık vazgeçilmez ve feragat edilmez bir hak olup, Kamu düzenine ilişkindir. 130. Maddesine göre ise, Sosyal Sigortalar Kurumunun işyerlerine teftiş yetkisi olduğu, 79. Maddesine göre ise, re'sen prim tahakkuk ve tahsil ettirme yetkisi, 140. Maddesine göre de idari para cezası verme ve tahsil etme yetkisi bulunduğu açıktır. 506 sayılı Kanunun 79/8. Maddesindeki "yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştırıldıkları Kurumca tesbit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak alacakları ilamla isbat edebilirlerse bunların mahkeme kararlarında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır" hükmündeki Kurumca tesbit edilemeyen sözcüğünü, Kurumun gereken çabayı göstermesine rağmen bilinmeyen tanınmayan işçi anlamında anlamak gerekir. Davamızda davacı yasal 5 yıllık süre içinde Kuruma başvurarak haklarının korunmasını istemiştir. Fakat Kurum müfettiş göndermişse de müfettiş yasaya uygun görev yapmamış, zaten sigortalı göstermeyen işverenin beyanını tesbitle yetinmiştir. Ayrıca, vizite kağıdı üzerinde durulmamıştır. Görevini yapmayan Sosyal Sigortalar Kurumunun ise, bu davada hak düşürücü süre itirazında bulunma hakkı yoktur. Davacı yasal sürede Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurduğundan hak düşürücü sürenin söz konusu olmaması gerekir.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının onanması gerekirken Yüksek Özel Daire Bozma ilamı doğrultusundaki çoğunluk kararına katılmıyorum. 4.2.1998
 
Şemsettin ABİK
10.Hukuk Dairesi Üyesi
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini