 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/938
Karar No : 1997/176
Tarih : 12.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.7.1995 gün ve 410-571 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 25.9.1995 gün ve 6866/6470 sayılı ilamıyla; (... 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettiklerini makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hak ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Medeni Kanun'un 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan işle olayın gelişimine göre takdir edilen manevi tazminat fazladır. Daha ılımlı düzeyde tazminat takdiri için karar bozulmalıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (2.195.000) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12.3.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.