 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/931
Karar No : 1997/173
Tarih : 12.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "ihbar ve kıdem tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.1995 gün ve 1995/412-1577 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 3.7.1996 gün ve 1996/3738-15302 sayılı ilamı ile; (... Davalı işveren, davacının 26-31.1.1995 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak 5 gün işe gelmemesi sebebiyle hizmet akdini haklı sebeplerle feshettiğini savunmuş, bu konuda 31.1.1995 tarihli fesih tutanağını ibraz etmiştir. Davacının şikayeti üzerine, iş müfettişi tarafından yapılan tahkikat sonucu davalıya yazılan 12.4.1995 tarihli müzakerede de davalının savunmasının doğruluğunun saptandığı işçiye tazminat ödenmesinin söz konusu olmayacağı bildirilmiştir. Mahkemece, bu deliller üzerinde durulmadan tutanağı imzalayan ve davalı tanığı olarak gösterilen C.G. dinlenmeden ve zaptı imzalayan diğer davalı tanığı S.E.'ye tutanak konusunda bilgisi sorulmadan eksik tahkikatın davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabul edilmesi doğru bulunmamıştır. Mahkemece 31.1.1995 tarihli tutanağı imzalayan davalı tanıkları C.G. ve S.E.'nin tutanakla ilgili bilgileri etraflıca sorulup saptandıktan sonra diğer delillerle birlikte değerlendirilerek davacının ihbar ve kıdem tazminatı istekleri ile ilgili bir karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı 30.1.1995 günü ödenmeyen Kasım, Aralık 1994 ile Ocak 1995 ayı ücretlerini talep etmesi üzerine işveren tarafından hizmet akdinin önelsiz olarak sona erdirildiğini öne sürerek ücret ihbar ve kıdem tazminatı ile sair işçilik haklarını istemiştir. Davalı 26.1.1995-31.1.1995 tarihleri arasında davacının devamsızlık yaptığından akdin haklı nedenlerle sona erdirildiğini, savunmuş davanın reddini dilemiştir. İhbar ve kıdem tazminatı dışındaki, davacı alacaklarının ödendiği fesihe neden olarak ileri sürülen olguların kanıtlanamadığı mahkemece de kabul edilmiştir. O nedenle, davalının savunması ve dayanak yaptığı iş müfettişi tahkikat raporu ile devamsızlık ve fesih tutanaklarının doğruluğunun araştırılarak değerlendirilmesi gerekir.
Devamsızlık ve fesih tutanağını imzalayan ve davalı tanığı olarak dinlenen, S.E. ve C.G.'nin mahkemede dinlenmeleri sırasında tutanaklarla bağlantılı görgü ve bilgileri alınmamış hükme yeterli olmayan ifadeleri ile yetinilmiştir. O nedenle tutanaklarla karşılaştırmalı, geniş, somut görgü ve bilgileri alınarak özel bozma kararındaki benimsenen araştırma yöntemi ile deliller toplanmalı hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu durumda Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Dairem bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.