 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/922
Karar No : 1997/206
Tarih : 19.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.3.1994 gün ve 1992/191 E-1994/170 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11.10.1994 gün ve 1994/7698-8525 sayılı ilamı; (.... Davacı, davalıdan kiraladığı taşınmaz malın ayıplı olduğunun belirlendiğini öne sürerek 8.000.000 TL. maddi 10.000.000 TL. sı da manevi giderimin ödetilmesini istemiştir.
Davalı, kiralanımn davacıya tam ve mükemmel olarak teslim edildiğini o nedenle ayıplı olmadığını savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 6.720.000 TL. maddi 3.000.000 Tl. manevi tazminatın davalıdan alınmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı davada talep ettiği maddi zararının hangi eşyalarına ilişkin ve ne şekilde oluştuğunu 2.4.1993 tarihli dilekçesinde açıkca bildirmiştir. Davacı bu bildirimi ile bağlıdır, daha sonra bu dilekçe dışında ileri sürdüğü zararlarına ilişkin istem ve açıklamalarına davalı tarafından karşı konulmuştur. Bu bağlamda mahkemece davacının 2.4.1993 tarihli dilekçesinde kendisini bağladığı istem konusu eşyalara ilişkin gerçek zarar miktarının tesbiti ve bu miktara hükmedilmesi gerekeceğinde duraksamaya yer olmamalıdır. Mahkemece sözü edilen dilekçede açıklananlar dışındaki eşyalara yönelik olarak da zarar tesbiti yaptırılıp hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
3- Borçlar Kanunu'nun 98/II. maddesi delaletiyle, sözleşme ilişkilerinde de uygulanabilirliği kabul edilen aynı yasanın 49. maddesinde manevi tazminat isteminin kabulü için gerekli koşullar açıkça belirtilmiştir. Somut olayda anılan maddenin uygulanabilirlik koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, davacının manevi tazminat isteminin yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nucu da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.