 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/912
Karar No : 1997/216
Tarih : 19.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Edirne Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 30.1.1996 gün ve 1995/11-1996/9 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 27.6.1996 gün ve 7184-7304 sayılı ilamıyla; (.. Şahitlerin mahkemeye aktardıkları olayların yeri, zamanı, ne şekilde oluştuğu, kimin davranışında öncelik olduğu, o olaylardan sonra tarafların tutum ve davranışları hakkında açıklamada bulunmalıdır. Böyle bir açıklama taşımayan mücerret sözler boşanma kararı için yeterli kabul edilemez.
Medeni Kanun'un 134/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanun'un 134/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, ilk inceleme sırasında bu yönün dikkatten kaçtığı yeniden yapılan inceleme ile anlaşılmış bulunduğundan davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.3.1997 gününde yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 19.3.1997 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.