 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/909
Karar No : 1997/131
Tarih : 26.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem ve ihbar tazminatı" davasından dolayı yapılan dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.2.1995 gün ve 1994/540 - 1995/65 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 9.11.1995 gün ve 1995/35203-33692 sayılı ilamı; (... Banka soruştumaevrakına, dinlenen tanık anlatımlarına ve dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre; muhasebeci olarak çalışmakta olan davacının genel merkezden balyalar halinde gönderilen çok miktarda kağıt paraların tamamını saymadan kasaya koyduğu, daha sonra yapılan sayımda ise, 50 milyon lira eksik çıktığı açıktır. Öte yandan, dosya içeriğinden olayın vuku bulduğu günlerde, kasa anahtarının da kendisinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu eylemleri, 1475 sayılı İş Kanunu 17/11-d, h maddesindeki hali oluşturduğundan, bu durum davalı işverene iş akdini haklı olarak feshetme yetkisi verir. Buna rağmen, gereği yokken başvurulan bilirkişi mütalaasına dayanılarak feshin haksız olduğunun kabulü ile ihbar ve kıdem tazminatının hüküm altına alınması, bozmayı gerektirmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacının oluşan eyleminin 1475 sayılı Yasanın 17/II-h bendinde belirtilen savsama, olgusuna tamamen uyduğu gibi kaybolan para miktarının da davacının on günlük ücret tutarının aşmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 26.2.1997 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.