Hukuki.NET

T.C.      
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/906
Karar No : 1997/203
Tarih : 19.03.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tavşanlı Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 25.1.1996 gün ve 1994/338 E. 1996/5 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan SSK. vekili tarafından istenilmesi üzerine,
    Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 11.4.1996 gün ve 1996/2969-3041 sayılı ilamı: (.. 506 sayılı Kanunun 79/8 maddesi hükmünce, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın tesbiti istenilen hizmetin sona erdiği tarihi izleyen yılın sonunda başlayarak 5 yıl içerisinde açılması gerekir.
    Davacının tesbitini istediği çalışmaların 1980-1988 yılları arasında geçtiği, Mahkemeye 17.8.1994 tarihinde başvurduğu hizmetin geçtiği yılın sonu olan 31.12.1988 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmıyacağı ve hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    Mahkeme'ce, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
 
    KARAR : Davacının, eşinin 1980 - 1988 yılları arasında davalı iş yerinde geçen hizmetlerinin tesbitine ilişkin 7.1.1994 tarihinde Kütahya İş Mahkemesine açtığı dava, Tavşanlı İş Mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olduğu benimsenerek yetkisizlik kararı ile sonuçlanmıştır. Davacı 17.8.1994 tarihinde Tavşanlı İş Mahkemesine iş bu davayı açmıştır. Hemen belirtelim ki yetkisiz Kütahya İş Mahkemesinde, dava açıldığı tarihte 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olan dava, bu kez yetkili Tavşanlı İş Mahkemesine müracaat edildiği tarihte, 7.6.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanunla 5 yıla indirilmiştir.
    Özel Daire, harcı da verilmek suretiyle yetkili Tavşanlı İş Mahkemesine açılan davaya, Kütahya İş Mahkemesine açılan davadan ayrı, müstakil bir dava olarak nitelendirilmiş ve o nedenle davanın 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu kabul etmiştir. Oysa, yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının yetkili mahkemeyede müracaat etmek suretiyle karşı tarafa tebligat yaptırma yasal imkanına sahiptir. (H.U.M.K. Md. 193). Nitekim davacıda bu yolu izleyerek davasını yenilediği görülmektedir. Fazladan harç yatırılması bu hakkından sarfınazar ettiği şeklinde yorumlanamaz sukutu hak süresi gibi dava hakkını önleyen kuralların, sonut olayın özelliklerine göre daha çok hakkı ortadan kaldırmaya yönelik şekilde geniş yorumlanmamasına özen gösterilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davanın 10 yıllık sukutu hal süresi içinde ve zamanında açılmış olduğu o nedenle 7.6.1994 tarih ve 3995 Sayılı Kanunla getirilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin ise olayda uygulanmayacağının kabulü zorunludur.
    Bu durumda yerel mahkemenin davanın süresinde açıldığına ilişkin direnmesi yerinde görülmüştür. Ne varki mahkeme kararının esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dava dosyası Özel Dairesine gönderilmelidir.
 
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde bulunduğundan, işin esası incelenmek üzere dosyanın 10. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi.
 
                            KARŞI OY YAZISI
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesinin 2. ve 3. fıkrasına göre:
    "Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.  
    Her iki halde, karar karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay'ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir."
    Davacı vekilinin, Kütahya'da açmış olduğu davaya ilişkin dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddi üzerine, yukarıda yazılı yola başvurmayacağı, aşağıda sıralanan hallerle belli olmuştur.
    1 - Davacı vekili, reddedilen dava dilekçesinin aynısını yeniden yazmış ve bu dilekçede yetkisizlik nedeniyle red konusundan hiç söz edilmemiştir.
    2 - Yeni dilekçe ile birlikte yeniden harç ödemiştir.
    3 - Davacı vekili yeni açılan davanın 1.12.1994 günlü duruşmasında, "aynı konuda Kütahya İş Mahkemesine dava açılmış, ancak yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının mahkemenize yetkili olması nedeniyle gönderilmesine karar verilmiş bu karar üzerine herhangi bir işlem yapılamamıştır" biçiminde açıklamada bulunmuştur. Bu açıklama davacı vekilinin anılan dosya üzerinden bir işlem yapmayacağı istencini açıkça ortaya koymaktadır.
    4 - Kütahya İş Mahkemesi'nin aldığı yetkisizlik kararı davacı vekilinin yüzüne karşı tefhim edilmiş ve davacı vekili 8 günlük süre içersinde temyiz yoluna başvurmamış ve böylece vazifesizlik kararı davacı açısından 20.5.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Karar aynı şekilde davalı Kurum açısından da kesinleşmiştir. Yetkisizlik kararını, davayı esasen kabul etmeyen davalı Köy Muhtarı tarafından temyiz edilebileceğini düşünmek ve beklemek hayatın olağan akışına ters düşer. Yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davacı vekili belirtilen tarihten başlayarak 10 gün içerisinde gerekli işlemi yaptırmamış, uzun bir süre geçtikten sonra 17.8.1994 tarihinde yeni bir dava açılmıştır.
    Yeni dava, açıldığı tarihteki yasa hükümlerine bağlı olup 5 yıllık hak düşürücü süreyi uygulayan 10. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı doğru olup, mahkemenin direnme kararının bozulması gerekirken onanması kararına katılamıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini