 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/8-731
Karar No : 1996/810
Tarih : 20.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Usule Uygun Olmayan Kararın Yerine Getirilmemesinin Davanın Reddi İçin Neden Olamaması )
- KAL ( Usule Uygun Olmayan Kararın Yerine Getirilmemesinin Davanın Reddi İçin Neden Olamaması )
- TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Usule Uygun Olmayan Kararın Yerine Getirilmemesinin Davanın Reddi İçin Neden Olamaması )
- HAKİMİN SORUMLULUĞU ( Verilen Sürede Tarafların Yükümlülüklerini Yerine Getirmesi Durumunda Bundan Sonra Yapılacak İşlemleri Belirlemenin Hakime Ait Olması )
743/m.618
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi kal, tapu iptali tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 19.6.1995 gün ve 1991/915-1995/419 sayılı kararın incelenmesi davalı ve karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 12.12.1995 gün ve 1995/10035-13534 sayılı ilamı ile; ( ... Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile men'i müdahale davasının yargılaması sonucunda; verilen kesin süre içerisinde gerekli işlemleri yaptırmamış olduğundan tapu iptal ve tescil davasının reddine, müdahalenin men'i davasının kabulüne karar verilmiş, hükmü tapu iptal ve tescil davasının davacısı temyiz etmiştir.
Davanın reddine neden olan 7.3.1995 tarihli yargılama oturumunda, tarafların delillerini bildirmeleri ve ilgili işlemleri yerine getirmeleri için 10 günlük kesin süre verilmesine, yerine getirmediklerinde vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiş, bu karara göre taraflar delil olarak tanık listesini vermişlerdir. Taraflara yüklenen mükellefıyet bu suretle yerine getirilmiştir. Gösterilen tanıkların ne zaman ve nerede dinleneceği hususu mahkemenin kararına bağlıdır. Mahkeme tanıkların dinlenmesi için bir karar vermemiş, tanıkların ücretleri ile tebligat masraflarının kimler tarafından ne zaman yatırılacağı hususunda kararında bir açıklama yapmamıştır. Usule uygun düşmeyen kararın yerine getirilmemesi davanın reddi için neden olamaz. Verilen sürede taraflar yükümlülüklerini yerine getirmişler ve liste vermişlerdir. Bundan sonra yapılacak işlemleri belirleme hakime aittir. Kaldı ki dava tapu iptali davasıdır. İptali istenen tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm geldileri ile birlikte getirtilmesi hakimin yapacağı bir iştir. Bu itibarla davanın reddine dair verilen karar doğru değildir. Ancak, dava tapu iptali olarak açılmış olup tescil istemi yoktur. Tapu kaydı iptal edildiği takdirde taşınmaz kayıtsız duruma düşeceğinden böyle bir dava dinlenemez. Davacı tarafa tescil davası açmak üzere süre verilmesi ve açıldığı takdirde tescil davasının bu dava ile birleştirilerek birlikte yürütülmesi gerekir. Aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar kunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı ve karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.11.1996 gününde, oybirliği ile karar verildi.