 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/8-728
Karar No : 1997/91
T:19.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3402/m.17,14
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 11. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.12.1994 gün ve 1994/522- 1047 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.3.1996 gün ve 1995/11167- 2393 sayılı ilamı:
( ... Davacı, tapulamaca ekilemez arazi olarak tesbit dışı bırakılan bir parça taşınmazın adına tescili istemi ile açılan davada davanın kabulüne dair önceki kararlar Dairemizce 2.10.1992 ve 7.4.1994 tarihlerinde olmak üzere iki kez bozulmuştur. Mahkemece hükmüne uyulan 7.4.1994 tarihli bozma ilamı doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak tanıkların bilgisine başvurulmuş ise de, dinlenen tanıklar öncesi ekilemez arazi olan uyuşmazlık konusu taşınmazın davacı tarafından imar ihya edildiği hususunda yeterli bilgiyi verememişlerdir. Davacı iddiasını kanıtlamak zorundadır. Az önce işaret edildiği üzere kanıtlar davanın kabulünü gerektirir biçimde yeterli bilgiyi veremediklerine göre kanıtlanamayan davanın REDDİNE, karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle davalı Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü ile yanılgıya düşülerek verilen Dairemizin 13.10.1995 tarihli onama kararının kaldırılarak 23.12.1994 tarihli yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle toplanan delil ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından dava konusu taşınmazın tabii durumu yapı ve niteliği itibariyle tarım arazisi olarak kullanılması mümkün olmayan yerlerden olduğunun belirlenip anlaşılmasına, ancak tarım arazisi olarak kullanılması mümkün olan yerlerin zor ve zahmetli bir emek sarfıyla bizzat veya işçi bulmak suretiyle tarıma elverişli bir hale getirilmesi durumunda adlarına tesbit edilebileceğine ( 3402 sayılı Yasa md. 17, 14 ) göre, Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.