 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/868
Karar No : 1997/114
Tarih : 26.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbite itiraz ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Boğazlıyan Kadastro Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 27.12.1995 gün ve 1995/62/266 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19.3.1996 gün ve 1996/1325-1513 sayılı ilamı (...Kadastro sırasında 115 parsel sayılı 17.189 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ile davalı Maliye Hazinesi adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin İbrahim Bektaş mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Zilyetlik tanıkları keşif yerinde dinlenmediği gibi dava konusu yere ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanağı ve dayanağı kayıt ve belgeler getirtimemiş, kadastro tutanağı ve belirtmelik tutanağında bildirilen bilirkişiler de dinlenmemiştir. Bunun yanında Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru davacı yararına zilyetlikle mülk edinme süresinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusu üzerinde de durulmamıştır.
O halde, taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları bulundukları yerden getirtilmeli, tarafların gösterdikleri tanıklar ile kadastro ve belirtmelik tutanaklarında isimleri yazılı bilirkişiler ile daha önce dinlenmiş tanık ve bilirkişiler tanık sıfatı ile çağrılmalı, yeniden yapılacak keşifte olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişi ile uzman bilirkişi aracılığıyla tarafların dayandığı kayıt ve belgelerle belirtmelik tutanağı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları gereği gibi yerine uygulanmalı ve böylece kayıtların kapsamları belirlenmeli keşfi izlemeye olanak verecek biçimde çevre parselleri de içerir şekilde birleşik kroki çizdirilmeli, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimlerin zilyet ettiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin süresi, sürdürülmüş biçimi, zilyetliğin ekonomik amacına uygun olup olmadığı olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup ayrıntılı biçimde saptanmalı, beyanlar arasında aykırılık çıktığı takdirde giderilmeli, tanık ve bilirkişi anlatımları komşu parsel tutanakları ve dayanağı belgeler ile denetlenmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın nitelikleri, (bitki örtüsü, toprak yapısı, işleniş biçimi süresi) yönünden teknik verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, davalı Hazinenin 4753 sayılı Yasaya göre oluşan tapusunun tesis tarihinden geriye doğru davacı yararına 20 yıllık zilyetlik süresinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusu üzerinde durulmalı, bundan sonra delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.