 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/85
Karar No : 1996/214
Tarih : 27.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 8. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.10.1994 gün ve 1992/183 1994/423 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargatay 11. Hukuk Dairesinin 20.3.1995 gün ve 1995/853/2262 sayımlı ilamı:
(.. Davacı vekili, 20.10.1991 tarihinde, davalı Yavuz'un sürücüsü ve diğer davalının ise maliki bulunduğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin, meydana gelen kaza sonucunda ağır biçimde yaralandığını, sol gözünü yitiren ve fotoğraf sanatçısı olan müvekkilinin, çalışma gücünü tamamen yitirdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik (450.000.000) TL. maddi ve (250.000.000) TL. manevi olmak üzere toplam (700.000.000) TL. tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Yavuz vekili, müvekkilinin, davalıyı ücretsiz olarak hatır için taşıdığını, iddia edildiği gibi işgücünde tam bir kayıp doğmayacağını, mesleği itibariyle yüzdeki kalıcı izin davacının yaşamını önemli ölçüde etkilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Masel A.Ş. vekili, çalışma gücü ile ilgili iddianın gerçeğe aykırı ve talep edilen tazminat miktarının ise fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler, işgöremezlik ve hesap raporları ile ceza dava dosyasına göre, davalı sürücünün olaydaki kusur oranı olan 5/8'e tenzili sonucu % 39,2 oranında meslekte kazanma gücünü yitiren davacının uğradığı maddi zararın (219.568.008) TL. olduğu, davacının hatır için taşınması nedeniyle bu miktardan % 50 oranında indirim yapılmak gerektiği, kazadan dolayı davacının yaptığı (7.536.500) TL. tedavi giderinden de davalıların sorumlu bulunduğu sonucuna varılarak toplam (117.320.500) TL. maddi ve takdir olunan (50.000.000) TL. manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, davalılardan Masel Holding A.Ş. tarafından düzenlenen toplantıya görevli olarak çağrıldığını ve bu şirketçe gönderilen araca bu nedenle bindiğini açıklayarak iş bu tazminat davasını açmış bulunmaktadır. Davalı taraf ise, davacının toplantıya sadece davetli olarak çağrıldığını ve kazaya neden olan aracın da bu sebeple nezaketen gönderildiğini, bu nedenle yapılan taşımanın hatır taşımacılığı olduğunu savunmaktadır. Mahkemece; davacının iddiası konusunda hiç bir delil toplanmadan, davalı savunması kabul edilerek taşınmanın bir hatır taşıması olduğu görüşüyle BK. 44. maddesi uyarınca, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminattan % 50 oranında indirim yapılmış bulunmaktadır. Ancak, bu kabul şekil, eksik incelemeye dayalı olduğundan, isabetli bulunmamıştır.
Bu durum karşısında mahkemece; her iki tarafın iddia ve savunmaları çerçevesinde gerekli delilleri toplandıktan sonra, şayet davacının iddiası gibi taşımanın bir görev sebebiyle yapıldığı ortaya çıkarsa, hatır taşımacılığı savunması kabul edilmeyerek, buna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Bu nedenlerle, kararın davacı yararına hem maddi hem de manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalının olayda hatır taşımacılığı olduğuna ilişkin ileri sürüşüne davacı taraf karşı çıkmıştır. Dosya içeriğinden bu konuda kanaat verici bir incelemenin varlığının kabulü mümkün görülememektedir. Taşımanın hatır taşıması olup olmadığının tarafların gösterdiği deliller gereği gibi toplanıp değerlendirilerek belirlenmesiyle davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının da saptanacağı tartışmasızdır. Tespit edilecek bu tazminat miktarı esas alınmak suretiyle davacı Tülin Altılar'ın davalılardan Masel Holding A.Ş.'den aldığı para karşılığı onun hakkındaki davasından feragatinin değerlendirmeye tabi tutulacağı da kuşkusuz olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı ve davalı Yavuz Çuhacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mahkeme her konuya ilişkin taraflardan delillerini sormuş ve bildirilen deliller toplanmıştır. Davacı, davalı şirketle bir hizmet veya istisna sözleşmesi gereğinin ifası için şirket aracı ile seyahat etmekte olduğunu ispat edememiştir. Hayatın doğal akışı içinde taşımanın hatır taşıması olduğunun kabulü zorunludur. Olayda HUMK. 75/3. uygulama alanı yoktur. Bu sebeple mahkemenin direnme kararı doğrudur. Tazminat miktarının denetlenmesi için dosyanın ilgili daireye gönderilmesi gerektiği kanaatindeyim.