 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/844
Karar No : 1997/271
Tarih : 02.04.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "müdahalenin men'i, kal, Tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine, Karşı davanın kabulüne dair verilen 15.6.1995 gün ve 1993/198-1995/227 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20.11.1995 gün ve 1995/14363-15396 sayılı ilamı;
(...Dava tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davalı ise harici satın almaya dayanarak iptal ve tesçil istemiş, her iki dava birleştirilmiştir. Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, çekişmeli yerin davacıların tapusu kapsamında kaldığı sabittir. Uyuşmazlık harici satış nedeniyle tapu kaydının hukuki kıymetini yitirip yitirmediği, diğer bir anlatımla; davalının harici satışa dayanan zilyetliğine değer verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere tapulu taşınmazın harici satışı geçersizdir. Ancak tapulama bölgelerinde yürürlükten kalkmış olan 766 sayılı Yasanın 32/C, halen yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde harici satışlara değer verilebileceği kuşkusuzdur. Ne varki, tapu dışı işleme yönelik sözleşme bozulmuşsa zilyedin değinilen Yasa hükümlerinden yararlanma olanağı kalmaz. Dinlenen tanık beyanlarına göre taşınmazın önceki maliki Vahdettin'in harici satıştan hemen sonra çekişmeli taşınmazın davacı kızlarına kayden temlik etmek suretiyle harici satışı bozulduğu anlaşılmaktadır. Esasen davalı fiili durum dışında harici satışı varlığını inandırıcı delillerle ispat etmişte değildir. Hal böyle olunca; elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulü, iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Taraflar karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) bozmada oybirliği sebebinde 2.4.1997 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.