 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/841
Karar No : 1997/97
Tarih : 19.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırıkkale Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 5.7.1995 gün ve 1994/18 - 1995/519 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 30.11.1995 gün ve 1995/8849-9233 sayılı ilamı ile; (.. Davacı M.K.E. Genel Müdürlüğü, davalının gazete ilanı ile kişilik haklarına saldırdığını bildirerek zararının giderilmesini istemiştir.
Davalı, ilanda davacıyı amaçlamadığını savunmuştur.
Davaya konu ilanda, M.K.E.K. N. A.Ş.'nin yönetim kurulunun kınandığı yazılıdır. Davacı kuruma (onun tüzel kişiliğine) yönelik bir söz veya sözcük dizisi yoktur. Şu durum karşısında davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken davacının amaçlandığı belirlenerek davalının sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de manevi tazminat talep edebileceklerinde duraksama bulunmamaktadır.
Davalının Kırıkkale'de münteşir İl Gazetesi'nin 27 Aralık 1993 tarihli nüshasında vermiş olduğu ilanda; "M.K.E.K.'nun Kırıkkale Bölgesindeki tüm birimlerin bugüne kadar yaptıkları bütün ihaleler S. Partisi İl yönetiminde bulunan kişilerin kurmuş olduğu paravan şirketlere verilmiştir" denilmek suretiyle davacı kurumun tüzel kişiliğinin hedef alındığı açıktır. O nedenle anılan kurumun davada aktif husumet ehliyetinin varlığında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır.
Hal böyle olunca, yerel mahkemenin davacı kurumun aktif husumet ehliyetini kabul ederek manevi tazminat isteyebileceği benimsenip dairenin bozma kararına karşı direnmesi kural olarak doğru ve yerindedir. Ne var ki, işin esasına yönelik temyiz itirazları dairesince incelenmediğinden dosya görevli Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnmesinin yerinde bulunmasına, davanın esasına yönelik temyiz itirazlarının tetkiki için dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 19.2.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.