Hukuki.NET

T.C.      
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/785
Karar No : 1997/95
Tarih : 19.02.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 2.5.1995 gün ve 1994/314-1995/160 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
    Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 18.11.1996 gün ve 1996/1754-486 sayılı ilamı;
    (.... Toplanan delillerden davacının Mayıs 1994'te davalıyı dövdüğü anlaşılmaktadır. Bu hale göre ihtar isteğinin bulunulduğu 25.7.1994 tarihinde davalının Medeni Kanun 132. maddesinde belirtilen evlenmenin kendisine yüklediği vazifeleri ifa etmemek maksadiyle davacıyı terketmesi koşulunun oluştuğunu kabul etmek mümkün olmaz. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
    KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutunak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle "karı kocadan biri evlenmenin kendisine tahmin ettiği vazifeleri ifa etmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya muhik bir sebep olmaksızın evine dönmediği takdirde, ayrılık süresi en az üç ay sürmüş ve devam etmekte bulunmuş ise, diğeri boşanma davasında bulunabilir" (M.K.132). Görüldüğü üzere terk nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için, eşler arasında ortak hayatın sona ermiş bulunması, ayrılığın evlilik ödevlerini yerine getirmeme amacına yönelik olması, ayrı yaşamanın haklı bir nedene dayanmaması ve nihayet bu olgunun enaz üç ay sürmesi ve devam etmekte olması gerekir. Davanın kabulü için fiilen ayrılığın subutu zorunlu madde unsur olup, fiili ayrılığın evlenmenin yüklediği ödevleri yerine getirmemek amacına yönelik olması da, manevi unsuru oluşturur.
    Bu unsur, terk eden eşin bilinçli hür iradesi ile ortaya koyduğu özel kastını ve kötü niyetini ifade eder. Onun haksız davranışıdır. Bu amacın mevcut olmadığı başka bir saik altında oluşan; örneğin kötü muameleye maruz kalan eşin terki ve fiili ayrılığı halinde, ayrı yaşayan eşin haksızlığından söz edilemez. Şüphesiz fiili ayrılığın başlangıcında bu saik altında oluşmayan fiili ayrılığın daha başka bir ifade ile ayrı yaşamakta haklılığın yeni olgular bulunmadan ömür boyu devamı evlilik kurumu ile bağdaşır nitelikte kabul edilemez. Hayatın olağan akışı içinde normal ve makul insanların davranışlarına uygun düşmeyen davranış içine girmiş olmak, başlangıçta bulunan ayrı yaşama hakkını kaldırır ve kanunda yer alan süreler işlemeye başlar. Kanun, başlangıçta bulunan bu haklılığı kaldırmak için resmi bir işlem yapılmasını öngörmemiştir. Şu halde, birliği terk eden eşin terkteki haklılığının sürmesini haklı gösterecek sebebin varlığının ortadan kalkıp kalkmadığının; terk eden eş bakımından terki haklı kılan sebeplerin etkilernin silinebileceği makul sürede dikkate alınarak, ayrı yaşayan ve birliği terk eden eş yönünden bu haklılığının devamedip etmediğinin hakim tarafından takdiri gerekir "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.5.1976 tarih ve 1975-2/997-2081 sayılı kararı". Somut bu olayda olduğu gibi 23.5.1994 günü evden dövülüp atılan eşin eve dönmesi için 25.7.1994 günü ortaya konan ihtar isteğinde, kanunun öngördüğü ihtar istenebilmesi için haklı bir sebep olmadan 2 ay evlilik dışında kalma unsurunun oluştuğunu kabul etmek mümkün değildir. Davalının dövülüp 23.5.1994 gününde evden davacı tarafca kovulma olgusunun etkisinin 2 gün içinde geçtiğini, artık eşinin 25.5.1994 tarihinden itibaren dövülüp evden atılması sebebi ile değilde evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemek amacıyla birlik dışında kaldığını kabul etmek, insan onuru ile de bağdaşmaz. Eşini eve davet eden kimsenin bu istekte haklı olabilmesi için, davet eden eşin kötü davranışının etkisini kaldıracak makul sürenin geçmesi veya eşlerin birbirinin davranışını hoşgörü ile karşılayabilecekleri davranışların ortaya konması gerekir. Eşini dövüp evden atan eşin; kısa bir süre sonra kanunda gösterilen haklı bir sebep olmadan (evlilik birliğinin yüklediği görevleri ifa etmemek amacıyla) eşim "iki aydır evlilik birliği dışındadır." Onu birliğe dönmeye davet edin" demesi Medeni Kanunu 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.
    Öte yandan dosyadaki bilgi ve belgelerden ihtardan önceki iki aydan az bir zamanda veya ihtardan sonraki bir aylık süre içinde ayrı yaşamakta haklı oluşun kalkmış bulunması ve unsurları da oluşmadığından M.K.nun 132. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi hukuken mümkün değildir. O nedenle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
    SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) yapılan 2. görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini