 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/770
Karar No : 1997/79
Tarih : 19.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 11.12.1995 gün ve 1994/675 E. 1995/1082 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 19.3.1996 gün ve 1996/2271-2634 sayılı ilamı ile; (.. Davacılar, davalı T.I.'dan alınan lake kaplama yemek odası takımının ayıplı olduğunu süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu halde ayıbın giderilmediğini, diğer davalı A.I.'nın tehdit ile 35.000.000 TL.'lık senet alıp takibe geçtiğini, mobilyayı da iade ettiklerini iddia ile borçlu olmadıklarının tespitini dava etmişlerdir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlar, Mahkemece; malın ayıplı olduğu zamanında ayıp ihbarında bulunulduğu 35.000.000 TL.'lık bononun mobilya bedeline karşılık alındığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir. Karar davalılarca temyiz olunmuştur.
BK'nun 198. maddesi hükmü uyarınca alıcı satın aldığı malı imkan hasıl olur olmaz, muayene etmek ve gördüğü ayıbı derhal satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu yerine getirmediği takdirde satılanı olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Mobilyaların 14.6.1994 tarihinden tahminen yedi ay önce davacılara teslim edildiği tarafların ceza dosyasındaki kabulleri ve toplanan diğer delillerden açıkça anlaşılmaktadır. Mobilyaların teslim alındığı tarihten delil tespitinin yapıldığı 11.7.1994 gününe kadar davacıların açık ayıp niteliğinde sayılan bu ayıpları davalı satıcıya ihbar ettikleri ispat edilememiştir. Bu durumda satın aldıkları mobilyayı olduğu gibi kabul ettiklerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde ayrıca ant deliline dayandığından davacıya bu hakkı hatırlatılıp hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken isteğin kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalılar Vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 19.2.1997 gününde, oybirliği ile karar verildi.