 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/708
Karar No : 1997/105
Tarih : 26.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.7.1994 gün ve 1994/88-547 sayılı kararın incelenmesi davalı Aron Maçora vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21.3.1995 gün ve 1994/8581-1995/2370 sayılı ilamı;
(... Uyulan bozma ilamı uyarınca getirilen tapu kayıtlarında, kat irtifakı kurulu 5333 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 28800/3334400'er arsa paylı B2 Blok 11 numaralı daire IIyaho Anter ve Nesim Anter'e, 12 numaralı dairenin Nesim Anter'e ait iken satışla İrfan Balcı'ya geçtikleri; 17600/3774400 arsa payı ile bu paya tekabül eden B3 Blok 1 numaralı dairenin kat irtifakının kurulması ile birlikte Orhan Balcı'ya ait olduğu anlaşılmıştır.
Bozma ilamında da belirtildiği üzere sözü edilen tapu kayıtlarından önce yüklenici Platin Yürek'in, B2 Blok 11 ve 12 numaralı daireleri İrfan Balcı'ya ve B3 Blok 1 numaralı daireyi Orhan Balcı'ya satışına ilişkin yazılı talimat ve ibranameleri dosyada mevcuttur. Bu belgelerin aksine kanıt getirilmediği halde sözü edilen dairelerin şimdiki maliklerine yüklenicinin satışına ilişkin belge olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davalı yüklenici Platik Yürek davayı kabul etmesine rağmen diğer davalı arsa sahibi Beyoğlu 7. Noterliğinin imza onamına haiz 15 Mart 1991 gün ve 10205 sayılı fesih sözleşmesine dayanmıştır. Bu sözleşmeye göre, arsa sahipleri ve yüklenici karşılıklı olarak eser sözleşmesini feshetmişler, yüklenici Platik Yürek'in kendi adına üçüncü kişilere sattığı ve tüm bedellerini aldığı açıklanan 50 adet bağımsız bölümler belirtilmiş, arsa sahipleri ile yüklenici birbirlerini ibra etmişlerdir. Sözü edilen fesihnamede yüklenicinin sattığı belirtilen 50 adet bağımsız bölümler arasında, B2 Bloklu 11 ve 12 ile B3 Blok 1 numaralı daireler de bulunmaktadır. Davacı vekili, söz konusu fesih sözleşmesinin kendisinden daire satın alanlara karşı yükleniciyi korumak amacı ile arsa sahipleri ve yüklenici arasında muvazaalı olarak düzenlendiğini, ayrıca yüklenicinin adamları aracılığıyla inşaata devam ettiğini, onun daire sattığı üçüncü kişilere tapularının arsa sahiplerince verildiğini bildirmiş, sonra fesih sözleşmesine ek sözleşme ile dikkat çekici olan (Platin Sitesi inşaatı taşaron sözleşmesi başlıklı) kağıtlara yazılmış arsa sahipleri temsilcisi Av. Aydoğan Semizer, daire almak isteyen ve ödeme yapmayı taahhüt eden Heinz Pauli ile taşaronların imzalarını havi muhtelif sözleşmeleri ibraz etmiştir. İbraz edilen raporlara göre, yüklenicinin yaptığı işin karşılığını teşkil etmesi gereken, miktarı 22 ve 37 adet olarak belirtilen bağımsız bölümlerin çok üstünde elli adet dairenin yüklenici Platin Yürek'e bırakılması ve ilgililerin birbirlerini ibra etmeleri, hayatın olağan koşullarına ters düşmektedir. Davacı vekili, yüklenici Platin Yürek'in, fesih sözleşmesine rağmen adamları aracılığıyla inşaata devam ettiğini bildirmiştir. Bu iddiaya paralel olarak fesih sözleşmesine ek sözleşmenin üçüncü maddesinde, inşaat sözleşmesinin feshinden sonra Platin Yürek tarafından inşaatın üçüncü kişilere tamamlattırılması yolunda iyiniyetli bazı girişimler yapılmışsa da bu güne kadar hiç bir sonuç alınamamıştır. denmektedir. Mezkür sözleşmede yüklenici Platin Yürek'in daire sattığı kişilerden yetmişbeşer milyon lira toplaması ve vermesi hususuna işaret edilmiş ve kendisinin kazanacağı daireler belirtilmiş; 4/h madde de, bu devirler konusunda feshedilmiş sözleşme hükümlerinin geçerli olacağına değinilmiştir. Yüklenici Platin Yürek, Antalya 1. Noterliğinden 29.5.1978 gün ve 51578 sayı ile İrfan Balıcı ve Aron Macoro'ya keşide ettiği ihtarında, daha önce eser sözleşmesinde kendisine bırakılan A 1 Blok 14 ve 18 numaralı dairelerin Feyzullah Saraçoğlu'na, B4 Blok 15 nolu dairenin Atakan Süzen'e, B1 Blok 9 ve 10 nolu dairelerin Kenan Şarakman'a tapularının verilmesini istemesi, 15.3.1991 gün ve 10205 sayılı fesih sözleşmesine ters düşmekte ve bu sözleşmeyi bozmaktadır. Ayrıca Platin Yürek'in, kendisinden daire alan Feyzullah Saraçoğlu'na yazdığı 25.7.1991 günlü mektubunda ve Antalya 1. Noterliğince 3.6.1992 gün ve 32450 yevmiye numara ile re'sen saptanan beyanında, noter senedi ile İsmail Yıldız'a satılan ve Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/1052 esas sayılı kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasının konusunu teşkil eden dairelerin satışının, inşaatın durması nedeniyle haciz vs. işlemlere karşı önlem almak üzere muvazaalı satış olduğunu bildirmekle, bu husus iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Tahdidi olmamak yadı ile, müvazaaya ve bu yönden belirtilen hususlara değinilmemiş ve tartışması da yapılmamıştır.
Bu kabil kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, kural olarak arsa sahibi ile yüklenici kat karşılığı inşaat yapılması hususunda anlaştıklarında ve anlaşma koşulları yerine getirildiğinde yüklenici kişisel hak kazanır. Bu kişisel hakka dayanarak yüklenici arsa sahibinden inşaat anlaşması uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir veyahutta Borçlar Yasasının 162 ve onu izleyen maddeleri hükmünce yazılı olmak koşulu ile arsa sahibinin rıza ve muvafakatını almaya gerek görmeden söz konusu kişisel hakkını üçüncü kişiye temlik edebilir. 3. kişi gerek akidi olan yükleniciye ve gerekse arsa sahibine karşı temellük ettiği kişisel hakkı ileri sürme olanağına sahiptir. Bu nedenle üçüncü kişi kendisine satılan bağımsız bölüm veya bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü, eser sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşmelerin muvazaalı olarak düzenlenip düzenlenmediklerinin saptanmasına bağlıdır. Fesih sözleşmesi ve ekleri geçerli ise, eser sözleşmesi iptal edilmiş, B2 Blok 11 ve 12, B3 Blok 1 numaralı daireler yüklenici tarafından satılmış olmakla, davanın reddi iktiza edecektir. Aksi takdirde yani fesih sözleşmesi ve eklerinin muvazaaya dayandığı ve yüklenicinin edimini yerine getirerek kişisel hak kazandığının anlaşılması halinde, eser sözleşmesi ve ekleri geçerlilik kazanacak, birleştirilen iki davanın dinlenme olanağı doğacaktır.
Bu itibarla, tarafların delillerinin toplanarak mevcut toplanacak delillerin değerlendirmeye tabi tutulması, bu hususun karar yerinde de gösterilmesi ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve soruşturmaya, mevcut delillerin de değerlendirilmesinde yanılgıya dayanılarak kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kurduğu ilk hüküm davalı Platin Yürek tarafından temyiz edilmemiş, mahkemenin kararı bu davalı bakımından kesinleşmiştir.
Bu durumda hakkında hüküm kesinleşmiş bulunan davalı Platin Yürek'in direnme kararını temyiz hakkı yoktur. O nedenle davalı Platin Yürek'in temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
2 - Davalı Aron Maçoro'nun temyizine gelince;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere;
1 - İlk hükmü temyiz etmeyen davalı Platin Yürek'in direnme kararını temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine;
2 - Davalı Aron Maçoro vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 26.2.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.