Hukuki.NET

T.C.      
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/707
Karar No : 1996/789
Tarih : 20.11.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla İstanbul Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.7.1995 gün ve 1995/337 E.-369 sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 26.6.1996 gün, 1996/15-305 Esas - 1996/514 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı vekilleri tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
    KARAR : Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, G.E. İflas İdaresi'nce davalıya kayden satışı yapılan dava konusu taşınmazın, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla ve düşük fiyatla gerçekleştirildiği savı ile İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine dayanılarak, borçlu G.E.'nin satıştan bir yıl üç ay sonra yaptığı başvuru esas alınarak açılmıştır.
    Tüm dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın ipotek alacaklılarının da muvafakatı ile 1.300.000.000.-TL. üzerinden davalıya satıldığı ve imzasına karşı çıkılmamakla, tarafların kabulünde bulunduğu anlaşılan 8.7.1986 günlü ibranamede belirtildiği üzere, satış bedelinin 1.100.000.000.-lirasının ödendiği, ikiyüzmilyon lira içinde senet verildiği, onun da bilahare G.E.'ye ödendiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, satış, 30.9.1986 tarihinde iflasın açılmasından önce ve borçlunun mameleki üzerinde tam tasarruf yetkisine haiz olduğu dönemde gerçekleştirilmiştir. Hükmüne uyulan ilk bozma çerçevesinde, dava konusu taşınmazın değeri, mahkemece uzman bilirkişiler aracılığı ile yapılan keşif sonucu, satış tarihi itibariyle 1.900.000.000.-TL. olarak saptanmıştır. Çekişmesiz bulunan satış bedelinin büyük kısmı (1.100.000.000.-TL.) ipotek borçlusu G.E.'nin iflasından önce ödenmiştir. Taşınmazın taraflar arasında anlaşmaya varılan satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değeri arasında İİK'nun 278/2. maddesinde ifadesini bulan "... kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı kabul ettiği akitler..." koşulunun konu ile ilgili devamlılık kazanmış Yargıtay kararları da gözetildiğinde, gerçekleşmediği aşikardır. Keza taşınmazın icra marifetiyle satışının düşük fiyatla yapılmasının güçlü bir olasılık bulunması itibariyle ve bunu önlemek endişesiyle, borçlunun bu yeri haricen kayden satabilmek için aylarca müşteri aradığı gerçek borçlu, gerek vekilleriyle davalı alıcı Recep arasında uzun pazarlıklar sonucu bu yere ait satışın gerçekleştiği de tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır.
    Bu yerin 1986 yılında olan satışından üç yıl önce 1983 yılında, davalının icradaki satış ihalesine girdiği, ancak almadığı gemi ise, ipotek borçlusu G.E.'nin eşinin ortağı bulunduğu S.Nakliyat ve Ticaret A.Ş.'ne aittir. Çekişmeli yere ait satışın gerçekleşmesinde, G.E.'nin, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla mamelekinde azaltma meydana getirmek için değil, aksine kesinleşen icrada satış gününden 4 gün önce ancak ortada henüz iflas kararı bulunmaması nedeniyle de tasarruf yetkisi kısıtlanmamış olduğu bir süreçte, günün rayicine uygun bir bedelle ve ipotek alacaklılarının muvafakatları tahtında iyi niyetli bir borçlu ve tedbirli bir tacir gibi davrandığı açıktır. Yine davalı Recep'in borçlunun durumundan yararlanma suretiyle bu yeri aldığı kanıtlanabilmiş değildir. O itibarla olayda İİK'nun 280. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğundan söz edilemeyeceği de açıktır.
    Yine belirtmek gerekir ki, salt iflasın açılmasından sonra bir kısım alacağın masa yerine, müflise ödenmesi de tasarrufun iptalini gerektirmez.
    Hal böyle olunca yerel mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın reddedilmesi doğrudur. Bu nedenle yerel mahkeme direnme karrının onanması gerekirken bozulmasının maddi yanılgıdan kaynaklandığı, bu kez yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde olmakla kabul edilmelidir.
 
    SONUÇ : Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Hukuk Genel Kurulu'nun 26.6.1996 gün, 1996/15-305 E. -1996/514 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak, davanın reddine dair olan yerel mahkeme direnme kararının onanmasına, istek halinde karar düzeltme harcının düzeltme isteyene iadesine 20.11.1996 tarihinde yapılan ilk görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini