Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/6-693
Karar No : 1996/120
Tarih : 26.2.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAHLİYE ( Temerrüd Sebebiyle )
    • TEMERRÜD SEBEBİYLE TAHLİYE
    • KİRALAYAN DURUMUNDA OLMAYAN MALİKİN DAVA HAKKI
    • DAVALARININ DAVAYI T AKİP YETKİSİ
 
818/m.260
1086/m.185
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tahliye, kira alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon Sulh Hukuk mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 5.12.1995 gün ve 1995/119-1281 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 4.3.1996 gün ve 1996/1774-1918 sayılı ilamı :
( ... Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsil istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
B.K.260 maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödemede geçerli sayılır Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda : Davacı, kira akdinin tarafı değildir. Kiralananda iştirakli ortak olduğunu ileri sürerek kira parasının 1/12 hissesinin kendisine ödenmesi için davalıya temerrüt ihtarı gönderdiğini, bunun sonuçsuz kaldığını belirterek temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine 3 aylık 6.249.000.- TL. alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
1.6.1994 başlangıç tarihi ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi davalı ile dava dışı Kamil Hilmi Dedeoğlu arasında yapılmıştır. Kira sözleşmesinin özel şartlar 1. maddesinde 1.6.1994 - 3.5.1995 arası yıllık kira 120.000.000.- TL. nin peşin ödendiği belirtilmiştir. Davacı 4.11.1994 ve 2.12.1994'te tebliğ edilen ihtarlarla Kasım - 94 kirası olarak 2.083.000.- TL.nın kendisine ödenmesini istemiş ise de ihtar konusu ayın kirası kiralayanlara ödendiğinden davalının kira borcu yoktur. Kaldı ki kiralanan iştirak ve müşterek mülkiyete tabi olup bu gibi durumlarla davacının tek başına akdin feshini isteme hakkı bulunmamaktadır. Müşterek mülkiyette diğer paydaşların pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması iştirak halinde mülkiyette ise tüm ortakların muvafakatlarının alınması icap eder Davadaki bu eksikliğin giderilmesi mümkün ise de davanın dayandığını teşkil eden ihtarnamedeki bu eksikliğin davadan sonra tamamlanması mümkün değildir. Bu durumda tahliye ve kira alacağı davalarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye ve alacağın tahsiline karar verilmesi,
Usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Bozma kararından sonra davacının duruşmaya gelmemesine karşın, davalının davayı takip etme isteğinde bulunması nedeniyle, davayı takip etmeyen davacı yararına önceki kararda direnmenin HUMK. nun 185. maddesinin özü ve sözünden hareket edildiğinde hukuken mümkündür. O nedenle öncelikle bu ön sorun çözümlenmiş işin esasına girilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini