 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/598
Karar No : 1996/706
Tarih : 16.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye, itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 5.7.1995 gün ve 1995/386-628 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 25.10.1995 gün ve 1995/10297-10369 sayılı ilamı ile; (... Dava temerrüt nedeniyle kiralanan tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi hüküm vermiş,
Davacı vekili, davalının 1994 Temmuz ayı kira bedeli ile Ağustos 1994 ayı kira bedelinin ihtarın tebliğine rağmen 30 gün içerisinde ödenmemesi üzerine temerrüde düştüğünü belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı vekili Temmuz 1994 ayı kira parasının elden davacıya ödendiğini ve ödemeyi belirtmek için kira sözleşmesinin teslimat bölümünde davacının imzasının alındığını, Ağustos 1994 ayı kira parasının da konutta ödemeli olarak ihtarın tebliğinden önce 9.8.1994 tarihinde davacının adresine gönderildiğini, bu nedenle temerrüdün söz konusu olmadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Ağustos 1994 ayına ait kira parasının yasal olarak ödenip ödenmediği ve bu ay için kiracının temerrüdünün oluşup oluşmadığının, saptanmasından ibarettir. Davalıya 14.10.1994 keşide ve 24.10.1994 tarihinde tebliğ edilen ihtarla Ağustos 1994 ayı kira parasının 30 gün içerisinde ödenmesini istemiştir. Davalı ihtarın tebliğinden önce 9.8.1994 günü konutta ödemeli olarak istenilen ay kira parasını 1.680.000 TL. olarak davacının adresine göndermiş, ancak bu para 1 aylık bekleme süresi içerisinde davacı tarafından alınmamış, bunun üzerine davalıya 19.9.1994 tarihinde ihbarname çıkartılarak keyfiyet bildirilmiş ve paranın halen PTT'de bekletildiği anlaşılmıştır. Kira paraları, BK. 73. maddesi gereğince, kiralayanın ayağına götürülerek ödenmesi gereken borçlardandır. Davalı, ihtarın tebliğinden önce istenen ay kira parasını konutta ödemeli olarak davacının adresine gönderdiğine ve bu paradan halen davacı tarafından alınması için emrine amade tutulduğuna göre davalı kendi üzerine düşen edimini yerine getirmiştir. Davalının konutta ödemeli olarak kira borcunun PTT'ye yatırdığı tarih alacaklıya ödediği tarih olarak kabul edilmek gerekir. Artık bunun dışında davalı kiracıya 2. bir külfet tekmil edilerek ödeme yeri tayini istenmesi de iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu durumda kiracının değil, kiralayanın temerrüdünden söz edileceğinden temerrüt olgusunun gerçekleşmediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.10.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.