 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/551
Karar No : 1996/708
Tarih : 16.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sariyer Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 4.4.1994 gün ve 1993/455-1994/253 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 4.4.1996 gün ve 1993/5919-1994/2606 sayılı ilamı ile; (.. Davacı vekili, davalılardan İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından diğer davalı A.-Ö. İnş. Ltd. Şirketi yaptırılan balta limanı yağmur suyu ve atık su kanalizasyon inşasının yapımı sırasında müvekkili idareye ait petrol borusuna zarar verdiğini, borunun delinmesiyle petrolün dışarı aktığını toplam zararlarının (40.157.712) lira olduğunu ileri sürerek bu miktarın olay tarihi olan 2.5.1990 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.-Ö. İnşaat vekili cevabında, boruda delinmenin olduğu sırada pompaj işlemi yapılmadığını dolayısıyla akaryakıt bedeli istenemeyeceğini, ayrıca olayın hendek içinde meydana geldiğinden ek kazı bedeli de istenemeyeceğini, ayrıca faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan İSKİ vekili cevabında, kazı işinin A.-Ö. firması tarafından yapıldığını, kendilerini husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan İSKİ vekili cevabında, kazı işinin A.-Ö. firması tarafından yapıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan İSKİ vekili cevabına, kazı işinin A.-Ö. firması tarafından yapıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme'ce, iddiayı, savunmaya, toplanan delillere dinlenen tanık beyanlarına göre, davacı tarafın kazı çalışması işleminden önce petrol borusunun geçtiği yeri yanlış gösterdiği olayın bu yanlış gösterme sonucunda meydana geldiği anlaşıldığından davalı tarafın hiçbir kusurunun sözkonusu olmadığından BK. 44. maddesine göre davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, davalı taraf bahse konu yerde kazı çalışmaları yaparken, davacı şirkete başvurup vurmadığı belli olmadığı gibi, bu yerden geçmekte olan boruların geçtiği yerlere ait plan ve projelerin dosya arasında mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme'ce yapılacak iş davacı şirkete ait boruların geçtiği yerlerin plan ve projelerinin getirtilerek olay mahallinde işten anlayan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden oluşacak heyetle ve tanıkların huzuruyla keşif yapılarak boruların geçtiği yerin ve kusur oranının tesbiti ile hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle dayalı olarak hüküm verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.10.1996 gününde, oybirliği ile karar verildi.