 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/495
Karar No : 1996/636
Tarih : 25.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çorum Asliye 2. Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 27.6.1995 gün ve 1995/125 E. 287 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 19.10.1995 gün ve 1995/6339-7514 sayılı ilamıyla; (.. Davacı dava dilekçesinde, ağaç bedeli olarak 7.860.000 lira zararın tahsilini istemiş, duvar bedeli için açıkça bir talepte bulunmamış ve bir miktarda belirtmemiştir. Yapılan keşifte ağaç bedeli 7.860.000 liradır. Bu bedel içerisinde davacının yedinde bulundurduğu ağaçların odun bedeli de yer almaktadır. Ne var ki mahkemece hüküm kurulurken odun değeri düşülmemiştir. Ayrıca, yukarıda da ifadede edildiği gibi, zarar gördüğünü iddia ettiği duvar bedeli içinde talep olmadan hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı A., davalı Köy Tüzelkişiliği'nin Köy yolunu genişletme çalışmaları sırasında bir kısım ağaçlarını dozer kullanmak suretiyle söküp, taş duvarını yıktığını ileri sürerek bu nedenle uğradığı zararın tazminini istemiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yalnızca, taş duvarın yıkılması ile uğranıldığı ileri sürülen tazminata yöneliktir.
Davacı, her ne kadar dava öncesi yaptırdığı delil tespitinde, davalı Köy Tüzelkişiliğinin ağaç sökmek ve duvar yıkmak suretiyle yaptığı haksız fiil sonucu uğradığı zararın belirlenmesini istemiş ve dava dilekçesinde de keza aynı isteklerini ileri sürmüşse de, dava yalnızca ağaç bedeli 7.860.000 TL. üzerinden açılmış ve keza bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır.
Açıklanan bu maddi olgu karşısında, olayda sağlıklı bir çözüme ulaşılabilmesi için mahkemece izlenmesi gereken yol; davacıya isteği doğrultusunda, yıkıldığı anlaşılan taş duvar nedeniyle uğradığını iddia ettiği zarar miktarını bildirip, bu miktar üzerinden harcını ikmal etmesi için önel verilmesi ve bu husus yerine getirildiğinde, gerekli değerlendirilmenin yapılarak karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Temel bir usul kuralı olan bu yön düşünülmeksizin duvarın yıkılması ile ilgili uğranılan zarar yönünden de tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
O halde usul ve yasaya aykırı olan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 25.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.