 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1996/491
Karar No : 1996/685
Tarih : 16.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "çeyiz eşyasından dolayı alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Simav Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 26.5.1995 gün ve 1995/149-263 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.9.1995 gün ve 1995/7958-8615 sayılı ilamı;
(Hukuki bir olayın mahkemede ikrar edilmesi başka bir delile gerek olmadan ikrarda bulunanı bağlar. İkrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrarın başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde, taktiri delil niteliğini kazanır. Hakim bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırabilir (H.U.M.K. 236/son). Mahkeme dışı ikrar örneğin bir mektup ve tanıklar önünde yapılabilir (Prof. Dr. Kuru H.U.M.K. 1974 sh. 375). Bu itibarla mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür. Tamamlayıcı yeminin davacıya yöneltilmesi gerekir.
Davasını kanıtlamak üzere yeminden başka delili olduğunu belirten taraf dahi yemin teklifinde bulunabilir. Ne varki yemin dışındaki deliller yeterli görüldüğü veya delillerin dinlenmesinin toplanmasının mümkün olması halinde dava maddi delillerle sonuçlandırılır, yemine baş vurulamaz (H.U.M.K. md. 354/2).
Bu hususların gözetilmemiş olması davanın davalıya yöneltilen yemin ile sonuçlandırılması doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 16.10.1996 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
"Mahkeme dışı ikrarın başka delil ve belirtilerle doğrulanması üzerine, Hakim kanaatını kuvvetlendirmek için, lehine ikrarda bulunan tarafa re'sen yemin teklif edebilir.
Buna karşılık BAŞKA DELİL ve BELİRTİLERLE DOĞRULANMAYAN mahkeme dışı İKRAR her hangi bir delil değerinde olmadığından, sadece mahkeme dışı ikrara dayanarak, iddianın muhtemel görüldüğü kabul edilemez ve bu nedenle re'sen yemin için gerekli şart gerçekleşmiş sayılamaz" (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.4.1957 tarihli 54-92 sayılı, 17.2.1965 tarihli 102 - 62 sayılı, 11.5.1969 tarihli 530 - 459 sayılı kararları). Davalının mahkeme dışı ikrarından başka iddiaya muhtemel gösterecek her hangi bir olgu ıspat edilmemiştir. Yüce Kurulun çoğunluk görüşü HUMK.nun 236/4, 356/2 ve yukarıda açıklanan Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş görüşüne aykırıdır. HUMK. 344. madde çerçevesinde teklif olunan yemin sonucuna göre oluşturulan mahalli mahkeme kararı doğrudur.